Balat Kafeleri ve Kahvaltı Mekanları konusuna girmeden önce, size semtin yeme-içme dinamiklerinden biraz bahsetmek istiyorum. Çünkü Fener ve Balat’taki cafe ve restoranların çoğu butik yerler.
Ekseriyetle mütevazı eşyalara ve sınırlı alana sahip olan bu mekanlar, müşterilerine en iyi şekilde hizmet vermeye çalışıyorlar, ancak kapasiteleri bazen yetersiz kalabiliyor.
Balat’taki kafelere hafta içi günlerde çok büyük beklentiyle gitmemenizi öneririm. Bu mekanlar hafta sonu büyük bir ilgi ile karşılaştıkları halde, hafta içi genelde boş oluyorlar ve bu yüzden menülerindeki her şey hazırda bulunmuyor.
Buna ek olarak Pazar günleri en çok çalıştıkları gün olduğu için, Pazartesi günleri genelde kapalı oluyorlar. Bunları göz önüne alarak bölgeye gitmenizi tavsiye ederim.
İçerik Listesi
Fener Balat Kafeleri ve Kahvaltı Mekanları
Fener ve Balat semtlerinde son yıllarda birbirinden güzel kafeler ve restoranlar açıldı. Bunlara ek olarak felekten bir gece çalabileceğiniz harika meyhaneler de var. Şimdi Fener Balat turu öncesinde nerede kahvaltı edilir ve turdan sonra nerede kahve molası verilir gibi konuları detaylı bir şekilde ele alacağız.
1. Atölye Kafası

Atölye Kafası, Kadir Has Üniversitesi önünden Balat yürüyüşüne başlayanlar için iyi bir mola yeri. Cibali’den Atölye Kafası’na ulaşmak için sahil yolundan yürümeniz ve Ayakapı Caddesi’ni bulmanız gerekiyor.
Atölye Kafası’nın insanların en çok ilgisini çeken tarafı, duvarındaki Yeşilçam temalı resimler. Kadir İnanır, Türkan Şoray, Gülşen Bubikoğlu ve Hulusi Kentmen’in hoş bir nostalji yaşatan resimleri duvarlara nakşedilmiş. Burada durup fotoğraf çekmeyen gezgin görmedim desem yeridir.
Atölye Kafası’nın kapısından içeri girince, sizi sıcacık bir atmosfer karşılıyor. Kışın sıcak sobanın yandığı cafe, yürüyüş sırasında üşüyen insanlar için harika bir sığınak oluyor. Ahşap işi konusunda mahir bir ailenin işlettiği kafede, marangozluk sanatının dekorasyonla ne kadar iç içe bir meslek olduğunu bir kez daha görüyoruz.
Atölye Kafası’nda yoldan geçen grupların ziyareti nedeniyle zaman zaman yoğunluk yaşanabiliyor. Ancak ilk satırlarda dediğim gibi, Balat kafelerinde “Yavaş Yaşam” modu hakim. Bu yüzden Fener Balat gezisi sırasında ayarlarınızı sıfırlayıp, zamanın nazlı akışına kendinizi bırakmanızı öneririm. Zira Atölye Kafası’nda sadece çevredeki objeleri gözlemleyerek bile oyalanmak mümkün.
Atölye Kafası, taze çay ve kahve servisinin yapıldığı bir yer. Bunun yanında lezzetli atıştırmalık tostları ve börekleri var. Balat’ta kahvaltı yapılacak en iyi yerlerden biri olduğu gibi, Cuma ve Cumartesi akşamları canlı müzik konserlerine de ev sahipliği yapıyor.
2. Nevi Cafe

Nevi Cafe, kültür turlarının durakları arasında olan Ayakapı Caddesi’nin hemen girişinde bulunuyor. İstanbul surlarının giriş kapılarından biri olan Ayakapı ve bitişiğindeki Sur Kapısı Karakolu (yani Nevi Cafe) tarihi eser statüsüne olan yapılar.
Balat semtindeki hareketlenmeyi yıllar önceden fark eden ve bölgede ilk açılan cafelerden biri olan Nevi Cafe, 15 yılı aşkın bir süredir bu noktada hizmet veriyor.
Açıkçasını söylemek gerekirse, Nevi Cafe’nin çok zengin bir menüsü yok. Ancak Balat’ın diğer birçok kafesinin aksine, konforlu bir terası ve panoramik bir Haliç Manzarası var. Bu güzel manzaraya karşı bir çay-kahve içeyim derseniz; bu mekanı size öneririm.
Nevi Cafe’nin kahvaltısı da ortalamanın üstünde bir lezzet sunuyor. Şayet Fener Balat yürüyüşüne başlamadan önce bir şeyler yiyip içmek isterseniz, tura keyifli bir başlangıç yapmanızı sağlayacaktır.
3. Perispri

Perispri, Fener bölgesine girdiğinizde karşınıza çıkacak ilk mekanlardan biri. Aynı Nevi Cafe gibi, Balat rüzgarını önceden sezen ve faaliyete geçen öncü işletmeler arasında bulunuyor.
Perispri, Cibali-Fener-Balat rotasında tam ortada konumlandığı için, öğle yemeği molası vermek için uygun bir mekan. Şayet Cibali’yi pas geçip direkt Fener’den tura başlarsanız, güzel bir başlangıç noktası da olabilecek bir konumda bulunuyor. Çünkü birkaç adım ötede Fener Rum Patrikhanesi var.
Perispri’nin kahvaltısı hafta sonları (hafta içine göre) biraz daha pahalıdır. Perispri’nin menüsünü incelediğimizde çevredeki diğer işletmelerden biraz daha yüksek fiyatlı olduğunu görüyoruz. Ancak ferah ortamı, balkon manzarası ve ince bir zevkle dekore edilmiş iç mekanı bu fiyat farkını karşılıyor diyebilirim.
Perispri’ye hafta sonu kahvaltı veya öğlen yemeği için gidecekseniz, önceden arayıp rezervasyon yaptırmanızda fayda var. Girişte belirttiğim üzere Perispri, en köklü Balat kafeleri arasında yer alıyor ve bu sebeple de çok rağbet görüyor.
4. Forno Balat

Forno Balat, lezzetinden kaynaklanan şöhreti olamasa kolayca gözden kaçacak bir ara sokakta konumlanıyor. Fener’in en çok insan trafiği olan Yıldırım Caddesi’nden (Patrikhane’ye giden yol) Fener Kireçhane Sokak istikametine saparsanız, Forno’yu sokağın tam ortasında bulabilirsiniz.
Forno, butik işletmeciliğin en güzel örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Servis alanı ile iç içe geçen bir mutfağı ve sınırlı sayıda masası olan Forno, küçük ama seçkin bir mekan. Lezzet olarak da çok üst düzey olduğunu eklemekte fayda var.
İtalya’yı sırt çantası ile baştan başa gezdiğim dönemde, pizza yapan küçük dükkanların adeta hastasıydım. Böyle küçük ve seçkin mekanları keşfedince çok mutlu olduğumu hatırlıyorum. İşte Forno da Balat’ın şirin lezzet duraklarından biri olarak Pide, Pizza ve Lahmacun gibi Taşfırın ürünlerinde çok başarılı bir restoran.
Forno, Balat kahvaltı mekanları arasında en popüler olanlardan biri. Bu yüzden aynı Perispri gibi buraya da gelmeden önce rezervasyon yaptırmanızı öneririm.
5. Vanilla Cafe

Vanilla Cafe, Balat’ın en hareketli yeri olan Yıldırım Caddesi’nin paralel sokağında konumlanıyor. Forno gibi ana caddeden uzak olması bir bakıma büyük bir avantaj. Çünkü hafta sonu arabaların çıkardığı sesler çok rahatsız edici olabiliyor. Vanilla ve Forno gibi kafeler, nispeten daha huzurlu bir lokasyonda bulunuyorlar.
Fener-Balat bölgesinin de bir gün Sultanahmet gibi trafiğe kapanması, bölgede işletme sahibi olanların belediyeden en önde gelen talepleri arasında. Çünkü Cumartesi ve Pazar günleri bu daracık sokaklarda arabalar karşı karşıya geliyor ve içinden çıkılmaz bir trafiğe sebep oluyorlar. Size önerim Balat’ın içine kadar asla arabayla gelmemeniz.
Vanilla Cafe, Balat’ta kahvaltı edilecek en güzel yerlerden biri. Foursquare ve Zomato yorumlarından da göreceğiniz üzere, butik cafeciliğin hakkını sonuna kadar veren şirin yerlerden. Bu kafede insanların ne kadar rahat oldukları ve ortamın keyfini çıkardıkları fotoğrafa bile yansımış.
6. Fener Köftecisi

Fener Köftecisi, benim Balat turlarında ekseriyetle yemek yediğim yer. Bir müdavimi olarak, Fener Köftecisi’ne lezzet, sunum ve servis için 5 yıldız veriyorum.
Fener Köftecisi, Fener Rum Patrikhanesi’nden, Balat Çarşısı’nın içlerine kadar uzanan Yıldırım Caddesi’nin tam ortasında konumlanıyor. Fener ve Balat’a eşit mesafede olması, bu şirin restoranın kıymetini artırıyor.
Fener Köftecisi’nde ortalama bir fiyat karşılığında; dekorasyon, servis kalitesi ve lezzet olarak beklentileri fazlasıyla karşılayan bir yemek yemiş oluyorsunuz. Adı ne kadar “Köfteci” olsa da, bu mekanda cancanlı kafelere taş çıkaracak lezzette bir serpme kahvaltı da sunuluyor.
7. Brew Coffeeworks

Brew Coffeeworks ile ilk olarak Sirkeci’deki şubesinde tanıştım. İstanbul’un en iyi kahvecileri yazımda da yer verdiğim bu mekan, kahve konusunda gerçekten iddialı bir yer.
Ancak Brew Coffeeworks’un Balat’taki şubesi deyince benim aklıma kahve değil de, kediler geliyor! Birkaç uyanık Balat kedisi burayı kendi mekanları bellemiş. Üst kattaki kütüphanede ve sandalyelerde keyif çatıyorlar.
Bir hayvansever olarak kedilerin o keyfine bayılıyorum ve dükkandaki arkadaşları da takdir ediyorum. Çünkü 2-3 kedili bu dükkanı gayet temiz tutmayı başarıyorlar.
Misafirlerini güleryüzle karşılayan çalışanlara sahip bu kahve dükkanı, Balat’ın butik işletmecilik ruhunun hakkını sonuna kadar veriyor. Ancak bazen müşteriler bastırdığında kahve servisinde yavaş kalıyorlar. O kadarını da hoş görmek gerek! Bu sıcak mekan Balat kafeleri arasında önerdiğim başlıca yerlerden biri.
8. Naftalin Cafe

Naftalin Cafe, Balat’ın retro mekanlarından biri. Mekanın masalarını annelerimizin çeyizlerinden tanıdığımız örtüler süslüyor. Sandalyeler, masalar, dekorasyon öğeleri hep 80’leri anımsatıyor.
Bu mekana birkaç kez kahve içmeye gittim ve memnun ayrıldım. Sahibi olduğunu sandığım arkadaş çok güleryüzlü biri. Kafenin başarısı için çok gayret gösteriyorlar ve müşterilerle yakından ilgileniyorlar.
Naftalin aynı zamanda önceki satırlarda bahsettiğim Brew Coffeeworks kahve dükkanı ile de komşu konumda bulunuyor. İkisi de Fener Rum Patrikhanesi’nden sonra bir mola vermelik Balat Kafeleri arasında geliyorlar.
9. Coffee Department

Coffee Department, Cibali’den başlayan ve Balat’ta noktalanan turların sonlarına denk geliyor. Uzun yürüyüşlerden sonra bir kahve molası vermek amacıyla en çok uğradığım yerlerden biri. Son zamanlarda burada o kadar vakit geçirdim ki, artık evim gibi görüyorum.
Mekanın sahipleri kahve işinden iyi anlıyorlar ve kendi kahvelerini kendileri kavuruyorlar. Dükkanın içinde evde kahve hazırlamak için birçok kahve ekipmanı ve envai çeşit kahve çekirdeği de satılıyor.
Coffee Department’ın sahipleri ve çalışanları deyim yerindeyse şeker gibiler. Balat’ta kendinizi ev ortamında hissetmek ve kahve içerken gelip geçeni izlemek için harika bir yer.
Coffee Department, Balat’ın en önemli tarihi eserlerinden Ahrida Sinagogu‘nun hemen bitişiğinde konumlanıyor. İstanbul’un en iyi 3. dalga kahvecileri arasında olduğunu ve liste yazılarının hepsinde tavsiye edildiğini de eklemeden geçmeyelim.
10. Cumbalı Kahve

Cumbalı Kahve, Balat’a geldiğimde beni ikilemde bırakan bir mekan. Çünkü çok sevdiğim diğer kahveci Coffee Department ile karşı komşular.
Cumbalı Kahve, enfes sütlü kahveler yaptığı için canım Cappuccino çektiğinde Cumbalı’ya, sade kahve içmek istediğimde ise karşısındaki Coffee Department’a gidiyorum.
Cumbalı Kahve’nin sahibi Serhat, çok nev-i şahsına münhasır bir insan. Bazen müşteri bastırdığında adeta kanatlanmış gibi coştuğunu ve neşeyle kahve dağıttığını görüyorum. Cumbalı Kahve, müşterileri ile sıkça şakalaşan ve işini severek yaptığı her halinden belli olan bir insan tarafından işletiliyor.
Ayrıca Cumbalı Kahve’nin dekorasyonu sadece dükkanla sınırlı kalmamış, adeta sokağı bile donatmış. Rengarenk şemsiyeler, Balat’ta fotoğraf çekmek isteyenlerin en çok rağbet gösterdiği objelerden.
Yalnız Cumbalı Kahve’nin fotoğrafını çekme konusunda ufak bir pürüz var. Müşterisi olmayan kişilerin dışarıdan görüntü alması hoş karşılanmıyor.
Bonus: Balat Agora Meyhanesi
Fener ve Balat’taki en iyi kafeler ve kahvaltı mekanlarından bahsetmişken, Agora Meyhanesi’nden bahsetmeden geçmek olmazdı. Agora Meyhanesi, şarkılara konu olacak kadar köklü ve meşhur bir yer. Günümüzde Balat Çarşısı’nın tam kalbinde hizmet vermeye devam ediyor.
İstanbul’un en iyi meyhaneleri yazısının gördüğü ilgiye şahit olunca, İstanbul rakı kültüründe meyhane olgusunun hala ne kadar önemli olduğunu bir kez daha fark ettim. Agora Meyhanesi de o kültürün en önde gelen temsilcilerinden biri olsa gerek.
Yalnız Balat’ta iki tane Agora Meyhanesi olduğunu unutmayın! Bir tanesi Balat Çarşısı’nın Fener’e yakın kısmında konumlanıyor. Bizim bahsettiğimiz tarihi meyhane ise Agora Meyhanesi 1890 olarak geçiyor.
En İyi Fener Balat Kafeleri by Serhat Engül
Leave a Reply