On yılı aşkın süredir İstanbul’da profesyonel bir turist rehberi olarak çalışıyor, dünyanın dört bir yanından gelen meraklı gezginlere bu zamansız şehrin güzelliklerini anlatıyorum. Zamanla bu deneyimlerimi SerhatEngul.com adlı blogumda yazmaya başladım. Ayasofya’nın mozaiklerinden Balat’ın dar sokaklarına kadar onlarca yazı yayımladım.
Ancak zamanla fark ettim ki ne kadar içten yazsam, ne kadar etkileyici görseller seçsem, ne kadar özenle kurgulasam da, tarih anlatısı beni hep aynı kalıpların içine hapsediyordu: İsimler, tarihler, savaşlar, hanedanlar… En kişisel anlatılarım bile zaman zaman ansiklopedik bir forma dönüşüyordu.
İçimde yıllardır yanıtını bekleyen bir soru vardı: İstanbul’un hikâyesi başka bir dille anlatılabilir miydi?
Bu soruyla birlikte, tarihe daha özgür, daha şiirsel bir pencereden bakma isteğim de büyüdü. Olayların değil duyguların, gölgelerin, seslerin ve hatıraların izini süren bir anlatım… Ama bu tarz bir hikâyeyi okuyucunun da ilgisini kaybetmeden takip edebileceği bir biçimde nasıl sunabilirdim?
Yanıt, masalların dünyasından geldi ve “özgür martı” Alek, “zarif kedi” Misi ve “sevimli fare” Rubi zihnimin derinliklerinde bir yerlerden meydana çıkıverdiler!
Alek, Misi ve Rubi’yle Tanışın!

Böylece Alek, Misi ve Rubi artık doğmuştu. Bu üç hayvan karakter, benim söyleyemediklerimi söyleyebilecek; gökyüzünde, taşların arasında ve duvarlardaki çatlaklarda süzüleceklerdi.
Alek, kubbelerin ve kulelerin üzerinden süzülen, çağları gökyüzünden izleyen bir martı…
Misi, mermer çeşmelerin kıyısına kıvrılmış, kentin hüzünlü nabzına kulak kesilen siyah-beyaz bir kedi…
Rubi ise sarayların duvarlarına gizlenmiş fısıltıları toplayan gri bir fare…
Bu üç karakter, benim kelimelerimin ulaşamayacağı yerlere ulaşabiliyorlar. Ne zamanla, ne mekânla, ne de mantıkla sınırlılar.
Alek, hem MÖ 7. yüzyılda Byzantion’un kuruluşuna hem de 1453’te Konstantinopolis’in düşüşüne aynı uçuşta tanıklık edebilir. Misi, bir Osmanlı mürekkepçisinin dizinin dibinde otururken, bir Bizans sütununun altında uykuya dalabilir. Rubi, bir imparatorun taht odasında fısıldananları duyduğu gibi, saray mutfağındaki hizmetkârların da dedikodularını işitebilir.
Onlarla birlikte artık sadece tarih değil, bir masal anlatıyorum. İçinde duygu, metafor, şiirsellik, hatta biraz da felsefe barındıran öyküler bunlar. Antik Yunan’ın efsanelerini, Bizans’ın kayıp izlerini ve Osmanlı’nın gizemli dünyasını kalıplara sığdırmadan aktarabiliyorum.
Yıllardır bu sitede İstanbul’daki Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine dair onlarca yazı yazdım. Ancak hiçbiri için masal kahramanlarımın anlatacağı öyküler kadar heyecanlanmamıştım!
Çünkü ben Alek gibi şehri gökyüzünden izleyemem, Misi gibi oyuklardan gizli geçitlere süzülemem ve Rubi gibi duvardaki çatlaklardan imparatorları ve padişahları dinleyemem! Onlar ise benim hayallerimin erişebileceği noktaya kadar ilerleyebilirler!
Bir Şehrin Üç Dilde Anlatılan Hikayesi
Alek, Misi ve Rubi artık sadece birer karakter değil; İstanbul’un farklı yüzlerini anlatan üç sesi temsil ediyorlar.
Bu öyküler artık kendi evlerinde yaşıyor: AlekMisiRubi.com adresinde.
Burada İstanbul, bir masalın zarafetiyle yeniden yazılıyor —
kimi zaman Alek’in kanatlarında göğe yükseliyor, kimi zaman Misi’nin gözlerinde sokakların sessizliğini dinliyor, kimi zaman da Rubi’nin incecik patilerinde tarih duvarlarının arasına sızıyor.
Ezop’tan La Fontaine’e, Calvino’dan Gaiman’a uzanan fabl mirasıyla yoğrulmuş bu hikâyeler, şehri yeniden hissetmenin yollarını arıyor.
Ama bu anlatının bir kardeşi daha var.
İstanbulHikayeleri.com, bu masalsı evrenin insani tarafını taşıyor —
sokak lambalarının altında yürüyen insanların iç seslerini, pencerelerdeki ışıkların ardında saklı küçük hikâyeleri anlatıyor.
Bir martının gölgesiyle bir insanın kalp atışı burada buluşuyor.
Ve tüm bu seslerin arkasında, bilgiyle masalın, tarihle duygunun kesiştiği merkezde SerhatEngul.com yer alıyor.
Bu blog, şehrin tarihine dair bilgeliğiyle hem rehberin hem hikâyecinin sesi.
Bir şehrin üç dili, tek ruhu vardır.
SerhatEngul.com — İstanbul’un bilgisini anlatır.
İstanbulHikayeleri.com — İstanbul’un insanını anlatır.
AlekMisiRubi.com — İstanbul’un masalını anlatır.
Eğer siz de bu şehrin hâlâ anlatılmamış sırları olduğuna inanıyorsanız,
Alek, Misi ve Rubi’yi takip edin — yüzyıllardır sizi bekliyorlardı.
✨ Masalların İzinde Bizi Takip Edin
Alek, Misi ve Rubi’nin İstanbul’daki yeni serüvenleri, sahne arkası görselleri ve kısa fabl alıntılarını Instagram’da paylaşıyoruz. Şehrin masal tarafına bir de oradan göz atın.
Leave a Reply