İstanbul’da Tur Rehberi ile Gezilecek Yerler arasında en başta Tarihi Yarımada (Sultanahmet ve çevresi) geliyor. Buna ek olarak son yıllarda her geçen gün daha popüler hale gelen Fener ve Balat semtleri de var. Haliç’in karşı yakasına geçtiğimizde Beyoğlu ilçesi de adeta bir saklı hazine. Tophane’den başlayan, Karaköy, Galata ve İstiklal Caddesi’ni kat ettikten sonra Taksim Meydanı’nda sonlanan bir tur önerimiz daha var.
Bu yazıda, girişte bahsettiğim bölümleri birer başlık altında toplayarak size anlatmaya çalışacağım. Elbette bu bahsedeceğim gezi rotalarını kendiniz de gezebilirsiniz. Ancak yanınızda bu alanda uzman bir rehber ile gezmeniz, kesinlikle bilgi dağarcığınıza çok şey katacaktır.
İstanbul’da Tur Rehberi ile Gezilecek Yerler
İstanbul’da gezilecek tarihi yerlerin sayısı elbette çok fazla. Bu yazıda ise İstanbul’un tarihi ile özdeşleşmiş üç bölgeyi mercek altına aldık. İstanbul’da tur rehberi eşliğinde gezilecek en güzel semtlerden Sultanahmet, Balat ve Beyoğlu, tarihin farklı noktalarına ışık tutuyor.
1. Sultanahmet

İstanbul, M.Ö. 600’lü yıllarda efsanevi bir karakter olan Byzas tarafından kurulmuş. Bir Antik Yunan kolonisi olan kentin adı, kurucusunun onuruna Byzantion olarak anılmış. M.S. 195 yılında ise Romalılar şehre ayak basmışlar. İmparator Sepsimus Severus, kentteki ilk Roma yapılarını inşa etmiş.
Sonraları başka bir Roma imparatoru olan Konstantin tahta çıkmış. Roma İmparatorluğu’nun başkentini doğuya taşımaya karar veren İmparator Konstantin, bu amaçla Byzantion’u baştan başa yeniden imar etmiş. Yeni kurulan kente “Konstantin’in şehri” anlamına gelen Konstantinopolis adı verilmiş.
Roma’nın ikiye bölünmesiyle Doğu Roma İmparatorluğu’nun (veya Bizans) başkenti olan İstanbul, asırlar boyunca dünyanın ticaret merkezi olarak kalmış. İpek Yolu’nun önemli duraklarından biri olan Konstantinopolis, defalarca kuşatılmış, ancak alınamamış. Nihayetinde Fatih Sultan Mehmet’in şehri almasıyla, İstanbul yeni bir karakter kazanmış.
İstanbul’un tarihinden en kısa şekilde bahsetmeye çalıştık. İşte Sultanahmet, İstanbul’un 2700 yıllık resmi tarihini en iyi gözlemleyebileceğiniz yerlerden biri. Şehir ilk olarak buraya kurulduğu için tarihte en geriden başlayarak tüm aşamaları gözlemlemek mümkün. Çünkü Sultanahmet semti, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde de imparatorluk merkezi olarak kalmış.
Bu muhteşem tarihi mirasın da bir sonucu olarak Ayasofya, Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı ve Sultanahmet Camii gibi sayısız önemli eseri bu civarda görmek mümkün. Ne yazık ki İstanbul’da yaşayan çoğu kişi şehrin tarihini tam olarak bilmiyor. Oysa İstanbul’un tarihi aynı İtalya’nın Roma kenti gibi çok zengin.
İşinin ehli bir tur rehberi, sizi bir zaman tüneline sokarak tüm bu süreçleri idrak etmenize yardımcı olabilir. İstanbul’da son yıllarda kişiye özel tur rehberi ile gezmek oldukça popüler hale geldi. Sosyal medyadan veya Google arama sonuçlarından araştırarak, konusunda uzman bir rehberi bulmanız ve birlikte tur organize etmeniz çok kolay. Ancak rehberlik hizmeti alacağınız zaman, kokartlı tur rehberi olmasına dikkat ediniz.
2. Fener ve Balat

Cibali’den başlayan ve Fener ile Balat semtlerini kapsayan bir yürüyüş çok keyiflidir. Tarihi Yarımada’nın uzun yıllar ihmal edilen semtleri olan Fener ve Balat nihayet son zamanlarda hak ettiği ilgiyi görmeye başladı. Osmanlı dönemindeki İstanbul’un seçkin semtlerinden olan Fener ve Balat, aynı zamanda geçmişin kozmopolit yapısının da izlerini taşıyor.
Fener’in en büyük özelliği, Osmanlı döneminde Rumların burada yaşamış olması. Osmanlı döneminde İstanbul nüfusunun üçte birinin gayrimüslim olduğunu düşünürsek, şehrin en önemli Rum mahallesi olan Fener’in de önemini anlarız.
Elbette Rumlar, İstanbul’un birçok semtine dağılmışlardı. Ancak hepsi Fener semtine kalpten bağlıydı. Bunun sebebi de, Ortodoks Hristiyan dünyasının onursal merkezi olan Fener Rum Patrikhanesi’nin burada konumlanmasından kaynaklanıyordu.
Balat semti ise daha çok Musevi vatandaşların yaşadığı bir yerdi. Başta Ahrida Sinagogu olmak üzere, o dönemden kalan birçok yapıyı halen görmek mümkündür. Balat’ın en önemli özelliklerinden bir tanesi, çok hareketli bir çarşısı olması. Balat’ın antik eşyalar satan dükkanlarında mezatlar yapılıyor olması ve çevrede açılan rengarenk kafeler, Balat turunu çok daha keyifli hale getiriyor.
Elbette Fener ve Balat’ta gezilecek yerler bu bahsettiklerimle sınırlı değil. Daha görecek çok yer var! Ancak yazımızın ana başlığına dönecek olursak, İstanbul’da tur rehberi ile gezilecek yerler arasında Fener ve Balat semtleri en başta geliyor. Oldukça çetrefilli sokaklara sahip olan Balat mahallesi, bilgili bir tur rehberinin size eşlik etmesini gerektirir.
Ayrıca görülmesi gereken yerlerin çoğu ibadet saatleri dışında kapalıdır. Bölgeyi bilen rehberler, civardaki cami, kilise ve sinagoglardaki görevlileri tanır ve kapıları sizin ziyaret etmeniz için açtırabilirler. Tek başınıza giderseniz, nostaljik sokakları gezebilir ve Balat’ın renkli evlerinin fotoğraflarını çekebilirsiniz. Ancak turunuz muhtemelen bununla sınırlı kalacaktır.
3. Beyoğlu

Beyoğlu ilçesinde gezilecek öyle çok yer var ki, bir günlük tura sığdırmak mümkün değil. İstanbul’u adım adım gezdiren kaliteli kültür gezilerine bakarsanız, Beyoğlu turlarını birkaç parçaya böldüklerini görebilirsiniz. Örneğin Tophane, Karaköy ve Galata civarlarını detaylı olarak gezmek yarım günden fazla zaman alacaktır.
Buna karşılık İstiklal Caddesi başlı başına bir tura konu olabilir. Zira İstiklal Caddesi’nin arka sokaklarında gezilecek birçok tarihi eser, pasaj ve asırlık lokantalar vardır. Tüm bunların yanında, Cihangir semti ve Çukurcuma’daki antikacılar da bu listeye eklenebilir.
Bizans ve Osmanlı dönemlerinde İstanbul denince akla Tarihi Yarımada gelirdi. Yaşam büyük oranda günümüzün Fatih ilçesinin içine sıkışmıştı. Tarihi Yarımada sakinleri için Galata o kadar uzaktı ki ona karşı taraf anlamına gelen “Pera” adını taktılar. Bu terim aynı zamanda biraz uzak olmasını da tarif ediyordu. Elbette o zaman yaşayanların karşıya geçmek için kullandığı bir Galata Köprüsü olmadığını da unutmamak lazım.
Osmanlı İmparatorluğu’nun son yüzyılında yaşam Tarihi Yarımada’nın dışına taştı. Başta Fransız Sefareti olmak üzere yabancı büyükelçilik binalarının açılmasıyla, Beyoğlu cıvıl cıvıl oldu. Paris’ten yola çıkan Orient Express treni, İstanbul’a yüzlerce zengin turist getiriyordu. Gelenler Beyoğlu’nda açılmış lüks otellerden Pera Palas’ta kalıyorlardı.
İşte Beyoğlu semti böyle büyük bir dönüşümün izlerini taşımaktadır. Osmanlı’nın 19. Yüzyıl boyunca süren Batılılaşma sürecinin en güzel gözlemleneceği yerdir. Bu sebeple Beyoğlu, İstanbul’da turist rehberi ile gezilecek yerler arasında başı çekmektedir.
Benim bir profesyonel turist rehberi olarak çizdiğim Beyoğlu gezi rotası, Tophane, Karaköy, Galata, İstiklal Caddesi ve Taksim Meydanı’nı kapsıyor. Bu bölgeleri biraz özet geçerek gezdiğinizde, Osmanlı klasik dönem mimarisinin bir eseri olan Kılıç Ali Paşa Camii’nden başlayıp, Osmanlı’nın son dönemlerine kadar uzanan değişimi görebilmek mümkün.
İstanbul’da Özel Turist Rehberi

Elbette bu yazıda konuyu biraz özet geçmiş oldum. Yoksa İstanbul’da yapılabilecek kültür gezilerinin sonu yok. Son yıllarda oldukça yaratıcı bazı tur çeşitleri de ortaya çıktı. Örneğin “Yeraltındaki İstanbul” adı altında şehirdeki Bizans Sarnıçları geziliyor. Veya “Mimar Sinan’ın İstanbul’u” adıyla, yalnızca Koca Sinan’ın eserleri geziliyor.
Bu tarz yenilikçi tur konseptlerini çok faydalı buluyorum. İstanbul’da tarih turu yapmak deyince yalnızca Ayasofya, Topkapı Sarayı ve Sultanahmet Camii üçgenine kapanıp kalmamak gerek.
Buna ek olarak “Milli Saraylar” turları da oldukça keyifli oluyor. Osmanlı’nın son döneminde inşa edilmiş olan Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Yıldız Sarayı ve Küçüksu Kasrı gibi İstanbul müzeleri birbiri ardına gezilince, tur içeriğini pekiştiriyor.
Tüm bu saydığım yerlerin hangisini gezerseniz gezin, Türkiye Rehberler Odası’na (TUREB) bağlı kokartlı bir rehber ile yola çıktığınıza emin olun. Gerekli eğitimleri almış ve mesleğine kendini adamış bir profesyonel ile gezmek, size de çok şey katacaktır. Salıcakla kalın!
İstanbul’da Tur Rehberi ile Gezilecek Yerler by Serhat Engül
Leave a Reply