Ara Güler Müzesi, bizleri Türkiye’nin en tutkulu fotoğrafçısı olan Ara Güler’in fotoğraf koleksiyonu ile buluşturuyor. Bir fotoğraf gezisi sırasında Afrodisias antik kentini keşfecek kadar meraklı bir gezgin olan Ara Güler, İstanbul’un bir dönemini fotoğraflarıyla ölümsüzleştiren kişi olarak da hatırlanıyor.
Ara Güler’in 50’li ve 60’lı yıllarda çektiği siyah-beyaz fotoğraflar, İstanbul ile ilgili bir belgesel gibi. Ancak Ara Güler’in başarıları Türkiye ile de sınırlı kalmadı. Usta fotoğrafçının eserleri; Amerika’dan, Japonya’ya kadar tüm fotoğraf dergilerinde kendine yer buldu.
Bu yazıda Ara Güler Müzesi’nin eserleri, giriş ücreti ve ziyaret saatleri hakkında bilgi bulabilirsiniz. Ancak müzeden bahsetmeden önce Ara Güler’in başarılarla dolu kariyerine de değineceğiz. Böylece müzeye yapacağınız ziyaret daha da anlam kazanacaktır.
Ara Güler’in Kısaca Hayatı
Asıl adı Aram Güleryan olan Ara Güler, 1928 yılında Beyoğlu’nda doğdu. Genç Ara Güler’i fotoğraf çekmeye teşvik eden kişi, babası Dacat Güler oldu. Dacat Güler, oğlunun sinemaya ve fotoğrafa olan ilgisini fark ederek, ona 35’mm’lik bir film makinesi ve bir fotoğraf makinesi hediye etti.
Görselliğe olan ilgisi lise yıllarında, Muhsin Ertuğrul’un tiyatro kurslarında başlayan Ara Güler; babasının hediye ettiği kameralarla fotoğraf sanatını öğrendikten sonra, yine onun teşvikiyle 1950 yılında Yeni İstanbul Gazetesi’nde muhabir olarak çalışmaya başladı.
Aynı yıl, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni kazanarak burada eğitim görmeye başladı. Bir süre Ermenice gazete ve dergilere öyküler gönderdiyse de, üniversite yıllarında gazetecilik yapmaya karar verdi ve yıllar içinde, 20. yüzyılın en önemli fotoğrafçılarından biri olmayı başardı.
Ara Güler, kariyeri boyunca kendini bir fotoğraf sanatçısı değil gazeteci olarak tanımlamıştır. Kariyeri boyunca eski İstanbul’un sokaklarından, Winston Churchill, Maria Callas, John Berger ve Pablo Picasso gibi ünlü isimlerin portrelerine kadar, yirminci yüzyıla dair birçok şeyi kadrajına sığdırmayı başarmıştır.
Ara Güler’in Fotoğrafçılık Kariyeri

Ara Güler’in fotoğrafçılık kariyerini, Henri Cartier Bresson ile tanıştığı 1953 yılından başlatmak gerekir. Güler, o yıl Bresson’ın teşviğiyle, Paris‘teki Magnum Ajansı’na kabul edildi. Avrupa’nın en önemli fotoğraf ajanslarından biri olan Magnum Fotoğraf Ajansı, Güler için büyük bir fırsat oldu ve buradaki çalışmaları tüm dünyada tanınmasını sağladı.
Ara Güler, aynı yıl İngiliz “Photography Annual” Antolojisi’nin de dikkatini çekti ve fotoğrafçılık alanında önemli bir yayın olan bu dergi tarafından “Dünyanın en iyi 7 fotoğrafçısından biri” olarak kabul edildi. Yine 1953 yılında, Amerikan Dergi Fotoğrafçıları Derneği’ne girerek, buradaki tek Türk üye olarak kabul edildi.
Yaşamı boyunca üretken ve çalışkan bir insan olan Ara Güler, Time-Life, Paris-Match, Der Stern dergilerinin yakın doğu foto muhabirliği görevini üstlenirken, aynı zamanda Hayat Dergisi’nde fotoğraf bölüm şefi olarak çalışıyordu.
1950’li yıllardan itibaren New York, Paris gibi yerlerde sergiler açtı ve fotoğrafları ciddi ilgi gördü. 1962 yılında Almanya’da nadiren verilen bir unvan olan “Master Of Leica” unvanını kazandı. Aynı yıllarda, İsviçre’de yayınlanan ve fotoğrafçılık alanındaki önemli yayınlardan biri olarak kabul edilen Camera dergisi, Ara Güler’e özel bir sayı yayımladı.
Güler’in ünü bu yıllarda yalnızca Avrupa ile sınırlı kalmadı. 1967 yılında Japonya’da yayınlanan “Photography Of The World” antolojisinde Güler’in Richard Avedon ile ortak çalışmalarına yer verildi. 1968 yılında ise yapıtları, New York Modern Sanatları Galerisi’nde düzenlenen “Renkli Fotoğrafın On Ustası” sergisinde yer aldı. Aynı yıl, Köln’de Fotokina Fuarı düzenlendi ve yapıtları burada da sergilendi. 1970’li yılların başında sanat ve sanat tarihi konularına eğildi. Bu yıllarda, eserleri Newsweek ve İsviçre Skira Yayınevi tarafından kullanıldı.
1971 yılında Picasso ile gerçekleştirdiği foto-röportaj, kariyerinin en önemli olaylarından biri olarak kabul edilir. Bu röportajı, Skira Yayınevi’nin Picasso’nun 90. yaş günü için çıkardığı “Picasso Metomorphose et Unite” isimli kitap için gerçekleştirdi. Picasso, fotoğrafçılara poz vermekten hoşlanan biri olmamasına rağmen, Ara Güler’in ısrarlarını kabul etmişti.
Sonraki yıl, eserleri Paris Ulusal Kitaplığı’nda açılan kişisel sergisinde sergilendi. 1975 yılında özel bir davetle ABD’ye gittikten sonra, ünlü Amerikalıların fotoğrafını çekti ve bu fotoğraflardan oluşan “Yaratıcı Amerikalılar” sergisi dünyanın birçok yerinde sergilendi. Aynı yıl Türkiye’ye gelerek, Yavuz zırhlısının sökülmesini konu edinen “Kahramanın Sonu” belgeselini çekti.
Ara Güler, yapıtlarıyla Türkiye’yi tüm dünyaya tanıtan, hatta birçok insanın “Türkiye” algısını şekillendiren bir isim olmuştur. 1964 yılında Mariana Noris’in “Young Turkey” kitabında Ara Güler’in fotoğrafları kullanıldı. 1970 yılında “Türkei” isimli fotoğraf albümü Almanya’da yayınlandı. 1986 yılında ise Prof. Abdullah Kuran’ın kaleme aldığı Mimar Sinan kitabını fotoğrafladı ve bu kitap 1987’de “Institute of Turkish Studies” tarafından İngilizce olarak yayınlandı.
Ara Güler Fotoğraf Müzesi Hakkında Bilgi
Ara Güler’in kariyerini taçlandıran fotoğraf müzesi, 2018 yılında Ara Güler’in 90. doğum gününde açıldı. Müzede, Ara Güler’e ait birçok eser bulunuyor. Güler’in fotoğraflarıyla birlikte notları, basın kartları, koleksiyonları, kişisel eşyaları ve kitapları da müzede sergileniyor.
Ara Güler Müzesi Giriş Ücreti 2025
Ara Güler Müzesi için 2025 yılında giriş ücretsizdir. Müzede düzenlenen film gösterimi, söyleşi ve panel gibi etkinlikler de genellikle ücretsizdir. Ayrıca müze bünyesinde bulunan arşiv ve araştırma merkezinden de ücret ödemeden faydalanabilirsiniz. Müzeye giriş hakkındaki bilgiler en son 26 Mart 2025 tarihinde güncellenmiştir.
Ara Güler Müzesi Ziyaret Saatleri 2025
Ara Güler Müzesi ziyaret saatleri sabah 10:00 ile akşam 18:00 saatleri arasındadır. Pazar günleri ise 12:00 ile 18:00 saatleri arasında hizmet verir. Müze, Pazartesi günleri ziyarete kapalıdır. Müzenin açılış ve kapanış saatlerine ilişkin bilgiler en son 26 Mart 2025 tarihinde güncellenmiştir.
İstanbul’daki müzelerin giriş saatlerinde etkinliklere ve tadilatlara bağlı olarak değişiklik olabilir. Müzeye gitmeden önce Ara Güler Müzesi’nin resmi internet sitesini ziyaret edip, son durumu gözden geçirmenizi öneririm.
Müzeye Nasıl Gidilir?
Ara Güler Müzesi, İstanbul’un Şişli semtinde bulunan Bomontia’da konumlanıyor. Oldukça merkezi bir yer olan Bomontiada’ya, İstanbul’un turistik merkezlerinden kolayca ulaşabilirsiniz.
Bomontiada’ya Taksim Meydanı’ndan gitmek için M2 Yenikapı-Hacıosman metrosuna binebilir ve Şişli’de inebilirsiniz.
Bomontiada’ya Sultanahmet’ten gitmek için tramvay ile Aksaray’a gidebilir ve M2 Yenikapı-Hacıosman metrosuna aktarma yapabilirsiniz.
Ara Güler Müzesi’nin olduğu semt, İstanbul’un beş yıldızlı turistik otellerinin olduğu Beşiktaş, Levent ve Maslak bölgesine de çok yakındır.
Son Söz
Ara Güler Fotoğraf Müzesi, sizi 50’li ve 60’lı yılların İstanbul’unda nostaljik bir yolculuğa çıkarıyor ve o dönemin yaşamına dair önemli ipuçları sunuyor. Bu nedenle bu nadide sanat galerisi İstanbul’un en iyi müzeleri arasında yer almaktadır.
Bu müzedeki deneyiminizi tamamlayacak başka müzeler görmek isterseniz, kendi fotoğraf bölümlerine sahip olan Beyoğlu’ndaki Pera Müzesi ve Karaköy’deki İstanbul Modern Sanat Müzesi‘ni de ziyaret edebilirsiniz.
İstanbul’daki müzeler hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, bu sitenin İstanbul Müzeleri kategorisinde buna benzer onlarca yazı bulabilirsiniz. Bu kategori altında 30’a yakın müze tanıtılmaktadır.
Ara Güler Müzesi Hakkında Bilgi by Serhat Engül
Leave a Reply