İstanbul yalnızca şimdi değil, Osmanlı döneminde de meyhaneleri ile ünlü bir şehirdi. Osmanlı dönemindeki İstanbul nüfusunun 3’te 1’inin gayrimüslim halktan oluştuğunu ve Osmanlı’nın çok uluslu bir İmparatorluk olduğunu düşünürsek, İstanbul’daki meyhaneler binbir milletten insanın bir araya geldiği ve eğlendiği yerlerdi diyebiliriz.
İstanbul’un kozmopolit nüfusunu en iyi yansıtan semtler; Musevi, Rum ve Türk nüfusun iç içe yaşadığı Beyoğlu, Balat ve Kadıköy gibi semtler olduğu için, bu bölgelerin meyhaneleri bir başka meşhurdu.
Günümüzde Osmanlı’dan bize miras kalan meyhane geleneği halen devam etmekte ve insanlar yine rakı ile hayatın zorluklarından bir nebze olsun kendini soyutlamaktadır.
Peki İstanbul’un en iyi meyhaneleri hangileridir? İstanbul’un Avrupa ve Anadolu yakalarında nerede meyhaneye veya fasıla gidilir? Bu yazının sıkça sorulan bu sorulara net bir cevap olmasını diliyorum.
İstanbul’daki En İyi Meyhaneler 2025

İstanbul’daki en iyi meyhaneler listemizde 25 tane meyhane var. Bu meyhanelerin bir kısmı İstanbul’un Avrupa Yakası (1 ile 16 arası), diğerleri ise Anadolu Yakası’nda (17 ile 25 arası) konumlanıyor.
Üstteki görseli temsili olarak bu yazıya iliştirdim. Aşağıdaki meyhanelerin her birinin bende lisanslı fotoğrafları olmadığı için, tek tük görseller eklemek yerine hepsini boş bıraktım. Bu meyhanelerin Instagram adresinden görsellerine kolaylıkla erişebilirsiniz.
Bu yazıda İstanbul’un meyhaneleri ile meşhur Beyoğlu, Balat ve Kadıköy semtlerinden tarihi ve yeni nesil meyhaneleri bir araya getirdik. Listenin size faydalı olması dileğiyle yazımıza başlayalım.
1. Barba Vasilis
Barba Vasilis, Balat sahilinde Troya Butik Otel’in zemin katında hizmet veriyor. Yazının girişinde bahsettiğim “Eski İstanbul” konseptini tam olarak yansıtan meyhane, bir zamanlar birçok farklı etnik kökenden insanın yaşadığı Fener ve Balat semtlerinin tam ortasında konumlanıyor.
Osmanlı döneminde İstanbul’daki meyhanelerin büyük bir çoğunluğu Rumlar tarafından işletiliyordu. O dönemde meyhane sahiplerine “Dayı” anlamına gelen “Barba” denirdi. Meyhanenin adı da buradan geliyor olsa gerek.
Barba Vasilis Meyhanesi’nde geleneksel lezzetler ile çağdaş mutfağın bir harmanı var. Mekanın kendine özel mezelerinin yanında ahtapot, kalamar ızgara ve diğer deniz ürünlerini deneyebilirsiniz.
Barba Vasilis, Balat’taki Fener Rum Patrikhanesi‘ne yürüme mesafesinde bulunuyor. Cibali, Fener, Balat rotasında güzel bir yürüyüş yaptıktan sonra güneşi Haliç manzarası eşliğinde bu meyhanede batırmak keyifli olacaktır.
2. Safa Meyhanesi
Safa Meyhanesi, Osmanlı’nın son döneminden beri varlığını sürdüren bir yer. 1895 yılında kurulmuş olan meyhane, halen o eski günlerin nostaljisini yaşatıyor.
Kırmızı tuğlalar ile örülü duvarları, eski model perdeleri ve gösterişli kapısı ile dikkat çeken meyhane, tarihe ve mimariye meraklı olanların hemen dikkatini çekiyor.
Safa Meyhanesi’nde bir şeyler içmeden önce duvarları gözden geçirmekte fayda var. Bir nevi müze gibi olan bu mekan, Kulüp Rakısı’nın öyküsünü anlatıyor. Duvarlarındaki tablolar ve avize de ortamın atmosferini tamamlıyor.
İstanbul nostaljisini sonuna kadar yaşayacağınız bu mekanda Ermeni mutfağının asırlık mezelerini tadabilir ve Türk müziği eşliğinde ortamın tadını çıkarabilirsiniz.
Safa Meyhanesi, Tarihi Yarımada’nın sınırları içindeki Yedikule Mahallesi’nde konumlanıyor.
3. Kör Agop Restaurant
Kör Agop Restaurant, İstanbul’un tarihi semtlerinden Kumkapı’da bulunuyor. 1938 yılına kadar uzanan bir tarihe sahip olan meyhane, geçmişte çok ünlü insanları ağırlamış. Yaşar Kemal, Zeki Müren, Ali Şen ve Müzeyyen Senar gibi müdavimlere sahip olan meyhane, İstanbul’un tarihi meyhaneleri arasında ilk sıralarda geliyor.
Meyhanenin öyküsü, “Kör Agop” lakaplı bir balıkçının sahilde derme çatma bir meyhane kurmasıyla başlar. Agop ve eşi Marta’nın yaptığı mezeler o kadar beğenilir ki, Kumkapı’da daha büyük bir meyhane açmaya karar verirler.
1938 ile 1981 yılları arasında birçok mekan değiştiren Kör Agop Restaurant, 40 yıl önce bugün olduğu yere taşınır. Önce Kör Agop, sonra oğlu Hayko ve en sonunda da ailenin üçüncü kuşak üyeleri tarafından işletilen Kör Agop Meyhanesi bugün hala varlığını sürdürüyor.
Kör Agop, İstanbul’un en eski meyhanelerinden biri. Fasılları ile meşhur olan meyhanede harika müzikler dinleyebilir ve asırlık tariflerle hazırlanan mezelerin tadını çıkarabilirsiniz.
4. Müşterek Meyhane
Müşterek Meyhane, İstanbul’un yakın zamanda açılmış yeni nesil meyhanelerinden biri. Yazıya üç tane tarihi meyhane ile giriş yapmışken, arada modern konseptli yerlerden bahsetmekte fayda var.
Müşterek Meyhane, Taksim Meydanı yakınlarındaki Mis Sokak’ta konumlanıyor. Restorancılığa gönül veren birkaç girişimci genç tarafından 2014 yılında kurulmuş olan meyhane, kısa sürede şehre nam salmış gibi gözüküyor.
Beyoğlu’ndaki meyhaneler ile ilgili araştırma yaptığım sırada, müşteri memnuniyet oranı ile dikkat çeken bu meyhane ile ilgili çok olumlu bir izlenim edindim. Leziz mezelere, sıcak bir atmosfere ve güzel bir dostluk ortamına sahip olan bu meyhaneyi sizler de deneyebilirsiniz.
5. Latife Hanım Meyhanesi
Cumhuriyet‘in ilk yıllarında yaşamış önemli kadınların resimleriyle süslü duvarları ve plaktan yükselen Türk Sanat Müziği şarkıları eşliğinde, Beyoğlu’nda yer alan Latife Hanım Meyhanesi’nin tadını çıkartabilirsiniz.
Geleneksel Türk ve Kıbrıs mutfağının özel lezzetleri sunan meyhanede, kabak çiçeği dolması, hellim ızgara, balık salatası ve balık kokoreci gibi enfes mezeler tadabilirsiniz.
Latife Hanım Meyhanesi, İstanbul’da gidilebilecek en nostaljik meyhaneler arasında geliyor.
6. O Maestros Meyhanesi
Tarihi bir Rum meyhanesine gitmek istiyorsanız Arnavutköy‘de bulunan O Maestros Meyhanesi’ni denemelisiniz. Füme uskumru, Yunan salatası, yengeç bacağı salatası gibi O Maestros Meyhanesi’ne has soğuk mezeleri çok beğeneceksiniz.
Buna ek olarak özel soslu midye, kalamar tabağı, kabak kızartması ve taze balıkların sunumu tarihi bir Rum meyhanesine yakışır şekilde servis ediliyor. Yunan müzikleri ve boğaz manzarası eşliğinde meyhane keyfini tatlıyla tamamlayabilirsiniz.
7. Ege Rum Meyhanesi
Karaköy’de 200 yıllık bir Levanten binası olan Galata Apart Otel’in teras katında hizmet veren Ege Rum Meyhanesi lezzetli ve salaş bir mekan
Balığın az olduğu dönemlerde tavuk, ya da sucuk hâkî servis eden meyhanede mezeler mevsimsel olarak değişiyor. Ermeni pilakisi, topik, midye dolma ise mekanın zengin mezeleri arasında öne çıkıyor.
Rakı sevmiyorsanız, İzmir’in Şirince köyünde ‘Ege Rum Meyhanesi’ etiketiyle özel olarak üretilmiş leziz şarapları da tercih edebilirsiniz.
8. Despina Meyhanesi
Despina Meyhanesi adını Kurtuluş’ta (eski adıyla Tatavla) yaşamış olan Madame Despina’dan alıyor. Madame Despina’nın 1946 yılında açmış olduğu meyhane, günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış.
Madame Despina’nın spesyallerinden ciğer ve et kavurmayı tadabilir ve asma yapraklarının altındaki bahçede müzik eşliğinde keyifli vakit geçirebilirsiniz. Özel mezeleri ve sakin havasıyla Despina, İstanbul’un en iyi meyhaneleri arasında geliyor.
9. Mükellef Karaköy
Mükellef Karaköy, yemek sunumlarından tanıdığımız ünlü şef Arda Türkmen’in 2015 yılında açtığı bir mekan. İstanbul’un kozmopolit kültüründeki lezzetleri harmanlayan restoranın zengin bir menüsü var.
Mükellef Karaköy’ün listemizde olmasının sebebi tam bir meyhane konseptine sahip olması. Leziz mezelerin eşliğinde rakınızın tadını çıkarırken, muhteşem bir İstanbul manzarasını izleyebileceğiniz bir yer.
10. Tarihi Cumhuriyet Meyhanesi
Bir İstanbul klasiği olan Tarihi Cumhuriyet Meyhanesi, canlı müziği, onlarca çeşit mezesi ve taze balıkları ile meyhane kültürünü sonuna kadar yaşatıyor.
Yaprak sarma, midye pilaki, paçanga böreği ve mantarlı kaşarlı çoban kavurma favori mezeler arasında yerini alıyor. Canlı fasıl izlenebilen meyhanede, eski meyhane kültürünü sonuna kadar yaşayabilirsiniz.
11. Asmalı Cavit
Asmalı Cavit, tiyatro afişleri, posterler ve tablolarla süslediği duvarları ve birbirinden güzel mezeleriyle Asmalımescit’in vazgeçilmez meyhanelerinden biri olarak bilinir.
Mezgit sotesi, pazı kavurması, acılı mezeleri, kiremitte işkembesi en çok dikkat çeken meze ve ara sıcaklar arasındadır. “Ben balık sevmem.” diyorsanız ana yemekte köfteyi de tercih edebilirsiniz.
12. Ney’le Mey’le
NEY’le MEY’le adını Can Yücel‘in Neyzen Tevfik için yazdığı bir şiirden alıyor. Nevizade’nin köklü mekanlarından biri olan Neyle Meyle, Beyoğlu’nun en iyi meyhanelerinden biri olarak da dikkat çekiyor.
Şakriye’den, kuşkonmaza; topikten, fesleğenli mezgite kadar farklı damak tatlarına özel mezeler hazırlayan Ney’le Mey’le, 23 yıldır Nevizade ruhunu yaşatmaya devam ediyor.
13. Eleos Restoran
Eleos Restoran, mavi masa örtüleri ve tasarımının her detayıyla sizi Ege’de hissettiriyor. Beyoğlu ve Bahçeşehir’de birer şubesi olan restoran birçok ödüle de sahip.
Mezelerin şık sunumu, dekorasyonu ve yemeklerinin lezzetiyle birden fazla kez “en iyi meyhane”, “en iyi Rum meyhanesi” ve “en iyi balıkçı” seçilen Eleos Restoran, balık severler için önemli bir adres.
14. Yakup 2
Yakup 2 “Hayata Şerefe” sloganıyla 40 yılı aşkın süredir Asmalımescit’te hizmet veriyor. Yakup 2’yi, İstanbul’un ünlü meyhaneleri arasında öne çıkaran başlıca şey, Rum ve Ermeni ustalardan meyhaneciliğin inceliklerini devralarak kuşaktan kuşağa aktarabilmiş olması.
Mezelerin lezzetini bozmamak için 33 yıldır aynı ustayla çalışan Yakup 2, zeytin ve kiraz ağaçları altında ferah ve geniş bir bahçeye sahip.
Kuru börülce, tabule, tarama gibi soğuk mezeleri, yoğurtlu sıcak otları ve sıcak soslu patlıcanı kesinlikle denemeye değer. Balığın yanı sıra çoban kavurması, pirzola gibi et seçenekleri de oldukça başarılı.
15. Karışma Sen
Karışma Sen, yazımızın ana konsepti olan tarihi İstanbul meyhanelerinden biri. Başka bir tarihi meyhane olan “Kör Agop” gibi 1938 yılında kurulmuş olan bu meyhane, Sultanahmet’in çok yakınında bulunan Ahırkapı sahilinde konumlanıyor.
Karışma Sen aslında restoranın ilk ismi değil. Eski İstanbul’un gazino kültürüne uygun olarak kurulan mekan, eskiden “Şenyuva Sahil Gazinosu” olarak biliniyordu. Restorancılığa gönül vermiş olan Nacar Ailesi tarafından işletilen gazino, ikinci kuşağa geçtiğinde adı da “Karışma Sen” olarak değişmiş.
Karışma Sen balık restoranı, birçok Yeşilçam filminin çekildiği Tarihi Yarımada’da konumlandığı için eski aktör ve aktrislerin de müdavimi olduğu bir mekanmış. Hatta Türk edebiyat ve siyaset dünyasından birçok ünlü ismi de ağırlamış.
2016 yılında restore edilen ve yeni bir konsept ile tanışan Karışma Sen, enfes deniz manzarası eşliğinde güzel mezeler sunuyor.
16. Agora Meyhanesi
Şarkılara konu olacak kadar nam salmış Agora Meyhanesi, günümüzde halen Balat semtinin kalbinde hizmet veriyor. Tarihi dokusu, renkli evleri ve televizyon dizileri sayesinde ününe ün katan Fener ve Balat semtleri, eski şan ve şöhretini geri kazanmaya başladı.
Agora Meyhanesi’nin hem Balat’ın meşhur Çıfıt Çarşısı‘ndan, hem de Haliç Sahili tarafından girişi bulunuyor. İstanbul’daki rakı ve meyhane kültürünün en önde gelen temsilcilerinden olan Agora Meyhanesi, Avrupa Yakası’ndaki meyhaneler arasında mutlaka listeye alınması gereken bir yer.
17. Güneşin Sofrası
Güneşin Sofrası, Kadıköy’deki meyhaneler arasında en güzel bahçeye sahip mekan. Güzel bir dekorasyona ve lezzetli mezelere sahip olan restoran, misafirlerine keyifli bir akşam vaat ediyor.
Kendine özgü ara sıcağı Güneş böreği ve kalamar dolması eksik olmayan Güneşin Sofrası’nda, asma yaprağında levrek ızgara oldukça lezzetli.
Soğuk meze menüsünde otlu mezelerden, atomlu köz patlıcana; muhammaradan, ahtapot salatasına kadar geniş seçenekler mevcut. Rakı dışında şarapla da mezeleri tadabilir, tarihi atmosfere sahip meyhanenin tadını çıkabilirsiniz.
Güneşin Sofrası, uzun yıllardır Kadıköy’deki en iyi meyhaneler arasındaki yerini koruyor.
18. Piraye Taş Plak
Kadıköy’ün işlek sokaklarının arasında kendine sakin ve huzurlu bir yer edinmiş olan Piraye Taş Plak’ta ismine yakışır şekilde gramofondan yükselen taş plak sesi meyhaneyi sarıyor.
Asma altındaki geniş bahçede Ege ve Rum mezelerini layıkıyla sunan Piraye Taş Plak’ta, balıklı soğuk mezelerin yanında beyin ve dil söğüş de tadabilirsiniz.
Et, balık, tavuk sevenlere özel sıcak lezzetler sunan meyhane, özel Girit kavurma ve güveçte işkembe gibi spesiyaller ile dikkat çekiyor.
Piraye Taş Plak, İstanbul’un Anadolu Yakası‘ndaki en iyi meyhaneler arasında geliyor.
19. Samatyalı Moda Meyhanesi
Samatyalı Moda Meyhanesi, ‘Moda’da bir Samatyalı’ sloganıyla Moda Caddesi’nde açılmış bir mekan. Meyhanede ciğer, kuzu kavurma gibi lezzetlerle rakı keyfini birleştirebilirsiniz.
Samatyalı Moda Meyhanesi’nde balık ve deniz ürünleri bulunmuyor ama pek çok meyhanede olmayan “Kulüp Rakı” seçeneği mevcut.
Duvarlarını Yeşilçam oyuncularının süslediği meyhanenin 2. katında eski sandıklar ve eski Rakı şişeleri dekor olarak yerini almış.
Zeki Müren gibi Türk Sanat Müziği üstatlarının sesleriyle tamamlanan meyhane ortamında, hafta sonları Türk Sanat Müziği eserleri canlı olarak dinlenebilir.
20. İnciraltı Meyhanesi
Mezeleriyle eski meyhane kültürünü yaşatmayı başaran İnciraltı Meyhanesi, Anadolu Yakası’nın en güzel semtlerinden Beylerbeyi’nde yer alıyor. 70 yıllık bir incirin altında eski İstanbul fotoğraflarıyla donatılmış kış bahçesinde meyhane keyfi yaşayabilirsiniz.
Midyeli lahana dolma, deniz börülcesi cacığı, beyinli gerdan ve uskumru çirozu gibi sadece İnciraltı Meyhanesi’nde bulabileceğiniz soğuk mezelerin yanında; hurma kebabı, inciraltı köftesi, etli enginar kalbi de sadece bu meyhaneye özgüdür.
Bitter çikolata eritilmiş helvanın yanında likörle ikram edilen Türk kahvesini içmeyi de unutmayın!
21. Agapia Meyhanesi
Agapia Meyhanesi, 2003 yılında Kadıköy’ün meşhur barlar sokağında açıldı. Modern barlar ile dolu olan Kadife Sokak’ın ilk ve tek meyhanesi olan Agapia, mezeleri ile o kadar meşhur oldu ki, Agapia Mezze adında ikinci bir restoran daha açtı.
Kadife Sokak’taki Agapia Meyhane ve Bahariye Caddesi’ndeki Agapia Mezze, İstanbul’da yeni nesil meyhaneciliğin önemli öncülerinden olmayı sürdürüyor. Kozmopolit İstanbul kültürünü yaşatmaya çalışan bu mekanda Rum, Ermeni, Hatay ve Ortadoğu mutfaklarından seçkiler bulunuyor.
22. Todori Meyhanesi
Todori Meyhanesi, Kadıköy’ün en güzel semtlerinden olan Fenerbahçe’de, 1900’lü yılların ortalarında kurulmuş bir yer. Semtin yerlilerinden olan Todori Usta tarafından kurulmuş olan meyhane, oldukça nostaljik bir atmosfere sahip.
Todori Meyhanesi, yine aynı semtte kurulmuş olan başka bir meyhane ile rekabet halindeymiş. İki ustanın birbiri ile yarışması ise semt sakinlerine yaramış. Fenerbahçe sakinleri, birbirinden güzel mezelere sahip iki mekana sahip olmuşlar.
Rakip meyhane tarihe karışırken, mezeleri ile nam salan Todori’nin Meyhanesi ise günümüze kadar ulaşmayı başarmış. Todori’nin internet sitesindeki menüyü gözden geçirirseniz, oldukça fazla seçenek olduğunu göreceksiniz. Asırlık Rum yemeklerine sahip olan meyhanede “Todori usulü kuzu ciğer” en seçkin yemekler arasında bulunuyor.
Todori Meyhanesi, İstanbul’un Anadolu Yakası’ndaki en iyi tarihi meyhaneler arasında geliyor.
23. Hane Kadıköy
Hane Kadıköy, İstanbul’daki yeni nesil meyhaneler arasında geliyor. Yaklaşık üç sene önce açılan mekan, müşteri memnuniyetine verdiği önem sayesinde internette kendine oldukça iyi bir yer edinmiş.
Hane Kadıköy’ün instagram hesabına baktığınızda ateş tuğlası duvarları, şık ve rahat mobilyaları ile sıcak bir ortam göreceksiniz. Mekanda servis edilen mezeler çok lezzetli ve bolca rakı çeşidi var.
Ağırlıkla tarihi meyhanelere yer verdiğim bu yazıda, araya birkaç yeni nesil meyhaneyi eklemeye gayret ediyorum. Çünkü bu mekanlar da nesilden nesile geçebilir ve günün birinde İstanbul’un tarihi meyhaneleri arasında yerlerini alabilirler.
24. Müsaade Meyhane
Müsaade Meyhane de Kadıköy’ün yeni nesil meyhanelerinden biri. Lezzetli mezeleri ile kısa sürede popüler hale gelen bu mekan, Bahariye Caddesi yakınlarında konumlanıyor.
Menüsünde geleneksel Türk ve Rum mezelerine yer veren Müsaade Meyhane, kendisini “Şahsına Münhasır Meyhane” olarak tanımlıyor. Meyhanenin kendine özel bir alan açmakta başarılı olduğunu, internette yapılan yorumlardan da görebilirsiniz.
Müsaade Meyhane’nin nevi şahsına münhasır olduğunu iddia etmesi gerçekten de boşuna değil. Çünkü İstanbul’daki birçok meyhanenin aksine sazlı sözlü fasıl değil de, akustik performanslara yer veriyor. Mekanda müziğin sesini kısık tutan meyhane, sohbete yol veriyor ve müziğin size arka planda eşlik etmesine özen gösteriyor.
25. Mythos
Haydarpaşa Tren Garı içinde yer alan ve tarihi atmosferiyle olduğu kadar Ege mezeleri ile de tanınan Mythos, 2011 yılından beri hizmet veriyor.
110 yıllık tarihi Haydarpaşa Garı’nda yer alan Gar Lokantası’nı 2011 yılında devralan Cem Bişkin, sıcak ve soğuk Rum ve Ege mezelerini özgün lezzetleriyle birleştiriyor.
Mythos’a özgü lezzetler arasında Narlı Mas piyazı, Urla ahtapot salata, Urla favası, fesleğenli salamura sardalya, deniz mahsullü kokoreç ve fırında şarap soslu Ahtapot var.
Balık seçeneklerinin yanı sıra Bodrum çökertme kebabı, Ege usulü farfara köfte gibi özel et yemeklerinin malzemesi de Ege Bölgesi’nden geliyor.
İstanbul’da En İyi Meyhaneler 2025 by Serhat Engül
Leave a Reply