• Skip to main content
  • Skip to primary sidebar
  • Skip to footer
  • Home
  • About (TR)
  • About (EN)
  • Blog
  • Contact

Serhat Engül

Istanbul Gezi Rehberi

Fener Rum Patrikhanesi (Aya Yorgi Kilisesi) 2025

16 March 2025 by Serhat Engül

Fener Rum Patrikhanesi benim İstanbul’da rehberlik ettiğim Fener ve Balat yürüyüş turlarının en önemli durağıdır. Birden fazla yapıdan oluşan patrikhane kompleksinin kalbindeki en önemli yapı ise Aya Yorgi Kilisesi’dir (İng. Church of St. George).

Günümüzde İstanbullular tarafından çok bilinmese de, Aya Yorgi Kilisesi Hristiyanlık aleminde “Katedral” statüsü taşır. Doğu Hristiyanlarının ruhani lideri olan Rum Ortodoks Patriği burada bulunmaktadır.

İstanbul (yani eski adıyla Konstantinopolis), Orta Çağ boyunca Hristiyanlığın en önemli iki merkezinden biriydi (diğeri Roma). Bu sebeple de Patrik, geleneklere göre Roma’daki Papa’nın dengidir.

Vatikan’daki Papa’nın göreve geldikten sonra yaptığı ilk şeylerden biri, İstanbul’daki dengini ziyaret etmektir. Son iki papa olan XVI. Benedictus (2005-2013) ve Francis, görevi devraldıktan sonra en kısa zamanda İstanbul’u ziyaret etmişlerdir.

Peki İstanbul’daki Patrikhane Hristiyanlık tarihinde neden bu kadar önemlidir? Dilerseniz bu soruyu cevaplamak için aşağıdaki satırlarda hikayeyi biraz geriye saralım ve erken dönem Hristiyanlık tarihine göz atalım.

İçerik Listesi

Toggle
  • Fener Rum Patrikhanesi Tarihi
  • Aya Yorgi Kilisesi
    • 1. İkonastasis (İkona Duvarı)
    • 2. Patriklik Tahtı
    • 3. Vaiz Kürsüsü
    • 4. Üç Eski İkona
    • 5. Üç Önemli Patrik
    • 6. Üç Önemli Azize
  • Son Söz

Fener Rum Patrikhanesi Tarihi

Fener Rum Patrikhanesi İstanbulun Balat semtinde konumlanır

Hristiyanlığın erken dönemlerinde Roma İmparatorluğu bu yeni dini tanımamıştı. Hristiyanlara inançları sebebiyle zulmedildiği için onlar da Kapadokya gibi uzak yerlerde mağaralara oydukları kiliselerde ibadet ediyorlardı.

Nihayet Roma imparatoru Büyük Konstantin, Milano Fermanı (Bkz: Edict of Milan) ile 313 yılında Hristiyanlığı yasal bir din olarak tanıdı. Konstantin ayrıca İznik Konsili’ni (Bkz: First Council of Nicaea) toplayarak Hristiyanlığın esaslarını belirledi.

İznik Konsili’nde Pentarchy (beş din merkezi) adı verilen bir dini yapılanma kabul edilmişti. Buna göre Roma, Konstantinopolis, Antakya, Kudüs ve İskenderiye’deki beş başpiskopos, Hristiyanlığın dini liderleri olacaktı.

Böylece Konstantinopolis (yani İstanbul) Bizans İmparatorluğu‘nun (Doğu Roma) gücünün doruğunda olduğu yıllarda bu beş din merkezinden en önemlisi haline geldi.

Konstantinopolis başpiskoposu, ilerleyen yıllarda “Patrik” olarak anılmaya başlandı. Patrikhane kilisesi ise o dönem İstanbul’un en büyük dini yapısı Ayasofya idi. Ancak 1453’te İstanbul’un fethinden sonra patriklik makamı birkaç kez yer değiştirdi.

Fatih Sultan Mehmet fetihten sonra Ayasofya’yı camiye çevirdi ve Patrikhane yapılanması muhafaza edildi. Ancak kendilerine Havariyyun Kilisesi tahsis edilmişti. Bu kilise belli bir zaman sonra yıkıldı ve yerine Fatih Camii inşa edildi.

Patriklik makamı bugün Fethiye Camii olarak bilinen Pammakaristos Manastırı‘na taşındı ve orada uzun yıllar kaldı. Ancak III. Murad döneminde orası da cami olunca, Patrik günümüzün Fener semtindeki Aya Yorgi Kilisesi’ne taşındı.

Aya Yorgi Kilisesi

Fener Rum Patrikhanesi’nin bahçesine girdiğinizde, küçük bir kilise ve onu çevreleyen ahşap cepheli yapılar görürsünüz. Bu ceviz rengi yapılar, Fener Ortodoks Patrikhanesi’nin misafirhanesi ve yönetim ofislerini oluşturmaktadır.

Patrikhane merkezindeki Aya Yorgi Kilisesi ruhani merkezdir ve tüm ayinler burada yapılır. Dışarıdan oldukça sade bir görünüme sahip olan bu kilise, Doğu Hristiyanları için büyük önem taşır.

Katolikler için Roma’daki Aziz Petrus Katedrali ne kadar önemli ise, Ortodokslar için de St. George Kilisesi o kadar önemlidir. Bu sebeple Türkçe telaffuzu ile Aya Yorgi Kilisesi, dünyanın dört bir yanından Ortodoks Hristiyanlar tarafından ziyaret edilmektedir.

1. İkonastasis (İkona Duvarı)

Fener Rum Ortodoks Patrikhanesinin kalbindeki Aya Yorgi Kilisesi

Kilisenin içine girdiğinizde karşınıza çıkan altın varaklarla bezeli, İkonastasis (İkonar Duvarı) nefes kesici güzelliktedir. Ortodoks inancı için çok büyük öneme sahip ikonaların yan yana sıralandığı bu ahşap oyma duvar, tam anlamıyla el emeği göz nuru ile işlenmiştir.

2. Patriklik Tahtı

Efsaneye göre patriklik tahtını kullanan ilk kişi, Konstantinopolis’in en ünlü din adamlarından biri olan Ioannis Hrisostomos‘tur (347-407). Ancak bazı yazılı kaynaklar tahtın 1577 yılında yapıldığını öne sürmektedir.

Ceviz ağacından yapılmış olan taht, çeşitli sedef kakma ve fildişi süslemeleriyle ön plana çıkar. Patriklik tahtı, üstteki resimde sağ tarafta görülebilmektedir. Tahta çıkan mermer merdivenler halı ile kaplıdır.

3. Vaiz Kürsüsü

Vaiz kürsüsünü seçebilmek için sütunların üstüne bakmak gerekir. Mermer sütunun üzerine zarif bir şekilde yerleştirilmiş olan kürsü, yine ceviz ağacından yapılmıştır. Bazı efsanelerde yine Ioannis Hrisostomos‘a dayandırılsa da, 1702 yılında yapıldığına dair yazılı kaynaklar vardır.

Ambon olarak da bilinen bu kürsünün önünde Roma kartalına benzer bir simge bulunur. Özel bir locayı andıran kürsü, kilisenin tamamına kuşbakışı bir şekilde en tepeden bakmaktadır.

4. Üç Eski İkona

Kilisenin en eski ve kıymetli ikonaları ekseriyetle Hz. İsa‘yı, Hz. Meryem‘i ve Vaftizci Yahya‘yı betimler. Hristiyanlık inancında, ikonaya dua eden bir insan, ikona üzerindeki suret aracılığı ile simgelenen kişiye ulaşır. Bu sebeple ikonalar çok kutsaldır.

Patrikhane ziyareti sırasında rahiplerin veya Ortodoks ziyaretçilerin ikonalara büyük saygı gösterdiğini, dokunduğunu ve hatta öptüğünü görebilirsiniz. Bu sebeple ikonaların fotoğraflarını çekmek uygunsuz bir davranıştır.

Kilisenin duvarlarında Panaghia Pammakaristos (11. Yüzyıl), St. John the Baptist (11. Yüzyıl) ve Panaghia Faneromeni (14. Yüzyıl) adlarıyla üç önemli ikona vardır. Böyle önemli ikonaların varlığı, kiliselerin inananlar gözündeki ruhani gücünü artırır.

5. Üç Önemli Patrik

Fener Rum Patrikhanesindeki Nenizili Gregorios ve Ioannis Hrisostomos

Kilisenin Kuzey kanadında, Basileios (İng. Basil the Great), Nenizili Gregorios (İng. Gregory the Theologian) ve Ioannis Hrisostomos (İng. John Chrysostom) isimli üç önemli Patrik‘in naaşları bulunur. Bu din adamlarından ikisinin kemikleri, 1204 yılında (IV. Haçlı Seferi) İstanbul’dan çalınmış ve Roma‘ya götürülmüştü.

Uzun yıllar Vatikan‘daki Aziz Petrus Bazilikası‘nda muhafaza edilen naaşlar, 1204’teki Latin İstilası’nın (Bkz: Sack of Constantinople) 800. yıl dönümü olan 2004 yılında, bir iyi niyet göstergesi olarak, Papa tarafından iade edildiler.

Burada teknik bir konu hakkında not düşmek gerekirse Basileios, Gregorios ve Ioannis birer “Patrik” değildi. Aralarında en yüksek rütbeye ulaşmış kişi olan Ioannis Hrisostomos, 4. yüzyılda “Konstantinopolis Başpiskoposu” olmuştu.

Konstantinopolis’in “Patriklik” mertebesine yükseltilmesi ve Roma ile eşitlenmesi bu dini liderlerin yaşadığı dönemden sonraya denk geliyor. Ancak bu üç din adamı Doğu Kilisesi’nde Three Holy Hierarchs (Üç Büyük Kilise Babası) olarak bilinirler.

Burada önemli olan bu üç din adamının rütbesinden çok Hristiyanlık felsefesine sundukları katkılardır. Bu sebeple üçü de “Doctors of the Church” olarak onurlandırılmıştır ve Ortodoks Kilisesi’nde olduğu kadar diğer Batı kiliselerinde de en yüksek düzeyde saygı görürler.

6. Üç Önemli Azize

Üç önemli Azize

Kilisenin Güney kanadında, Azize Efimia (İng. Euphemia), İmparatoriçe Theophano Martinakia ve Mary Salome isimli üç önemli azizenin lahitleri görülebilir. Bu lahitler yılın belli bir günü kilisenin merkezine getirilmekte ve ziyaretçilerin anma dualarına fırsat sağlanmaktadır.

Son Söz

Fener ve Balat semtleri günümüzde İstanbul’un yükselen değerleri haline geldiler. Osmanlı dönemi İstanbul’unun en renkli ve kozmopolit yerleri olan bu güzide semtler, fotoğraf gezilerinin ve tur gruplarının uğrak noktası olmaya başladı.

Önceden yazdığım Fener Balat gezi rotası isimli yazıda, genel olarak size bu semtlerde gezilecek yerleri anlatmaya çalışmıştım. Şimdi Fener Balat gezisinin en önemli durağı olan Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi‘nin tarihinden ve eserlerinden bahsetmiş olduk.

Geçmişin bu kıymetli semtlerinin, gizli kalmış hazinelerini keşfetmek ve ilgi çekici öykülerini dinlemek için İstanbul’da özel rehberli Fener Balat turu yapmanızı size öneririm. Böylece bu semtlerin kadim tarihini layıkıyla keşfedebilirsiniz.

Fener Rum Patrikhanesi Tarihi by Serhat Engül

Filed Under: Bizans Tarihi

blank

About Serhat Engül

Merhaba, ben Serhat Engül. İstanbul’da doğup büyüdüm ve 20 yıldır profesyonel turist rehberi olarak çalışıyorum. Bu blogda ticari bir amaç gütmeden, şehrin tarihine ve kültürüne dair tutkuyla edindiğim bilgileri ve gözlemlerimi İstanbul meraklılarıyla paylaşıyorum. Arşivdeki yazılarda İstanbul'un tarihi, semtleri, müzeleri ve camileri ile ilgili bilgi ve gözleme dayalı güncel bilgiler bulabilirsiniz.

Reader Interactions

Leave a Reply Cancel reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Primary Sidebar

  • Facebook
  • Instagram
  • Twitter
  • YouTube

Istanbul Tour Guide

blankMerhaba, ben Serhat Engül. İstanbul'da faaliyet gösteren bir profesyonel turist rehberiyim. Bu sitede Türkiye'nin tarihi ve kültürel mirası ile ilgili yazılar bulabilirsiniz. Keyifli okumalar dilerim.

Footer

ISTANBUL TURIST REHBERI

Merhaba ben Serhat Engül, 2004 yılından beri İstanbul Rehberler Odası’na kayıtlı olarak çalışan bir profesyonel rehberim.

Bu sitede İstanbul’un tarihi, müzeleri, yeme-içme yerleri ve semtleri hakkında yazılar bulabilirsiniz. Keyifli vakit geçirmeniz dileğiyle!

Latest Articles

  • Alek, Misi ve Rubi ile İstanbul Tarihini Yeniden Yazmak!
  • Tarihi Yarımada Haritası ve Gezi Rehberi (Güncel 2025)
  • Ayasofya Mozaikleri (6 Bizans Mozaiği ve Hikayeleri)
  • Sergios ve Bakhos Kilisesi (Küçük Ayasofya Camii) Tarihi
  • Pantokrator Manastırı Kilisesi (Zeyrek Camii) Tarihi

Powered by Reborn Travel

blank

İçerikler İzinsiz Kopyalanamaz © 2025