Kanuni Sultan Süleyman efsanevi kişilikleri yaratan tüm özelliklere sahipti. Yetenekli bir asker ve stratejist olduğu gibi, el işlerinde mahir bir kuyum ustası idi. İleri görüşlü bir lider olduğu kadar, sanata ve mimariye ilgi duyan bir entelektüeldi.
Hayatını Fatih Sultan Mehmet’in hayalini süsleyen Cihan İmparatorluğu’nu meydana getirmek için harcadı ve 624 yıllık Osmanlı tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Doğu’da “Kanuni Sultan Süleyman”, Batı’da ise “Muhteşem Süleyman”, olarak anıldı.
Ancak bu en büyük ve bahtı açık Osmanlı padişahının son günleri aile kavgalarının gölgesinde geçti. Bu kısa biyografi yazısı, Sultan Süleyman’ın hayatına ve başarılarına kuşbakışı göz atabileceğiniz bir makaledir.
Kanuni Sultan Süleyman Dönemi
Kanuni Sultan Süleyman, 46 yıllık hükümdarlık dönemine büyük fetihler ve tarihi eserler sığdırdı. Bazen de bir cihan padişahı da olsa, kaderin cilvesi olan acı olaylar yaşadı.
Dilerseniz şimdi Kanuni Sultan Süleyman kısaca kimdir sorusuna cevap verelim ve Osmanlı’nın en büyük padişahının hayatına ve eserlerine birlikte göz atalım.
1. Yavuz Sultan Selim
Süleyman, Yavuz Sultan Selim’in tek oğlu olduğu için şanslıydı; kardeş kavgalarından uzak kaldı. Dönemin padişahı II.Bayezid’in yetişkin üç oğlundan biri olan Şehzade Selim’in (Yavuz) sancakbeyliği yaptığı Trabzon’da, 6 Kasım 1494’te dünyaya geldi.
Gelenekler uyarınca, kendisi de 1509’da, daha 14 yaşındayken Kırım Sancakbeyliği’ne atandı. Ancak babası Şehzade Selim 1512’de babasına isyan etti, onu tahttan indirdi ve uzun süre boyunca iki kardeşiyle mücadele etmek zorunda kaldı.
Yavuz Sultan Selim’in kısa süreli iç isyanları bastırmak için başkentte bulunamadığı dönemde, taht naipliği görevini Şehzade Süleyman üstlendi. 1513’te babasının kesin olarak tahta çıkmasıyla birlikte, veliaht şehzadelerin yönetimine verilen Manisa Sancakbeyliği’ne gönderildi.
2. Sultan Süleyman’ın Tahta Çıkması

Babası ölünce, 30 Eylül 1520’de, daha 26 yaşını doldurmamışken tahta çıktı. Sınırlı sayıda fetihle yetinen dedesinden (II. Bayezid) ve yalnızca Doğu’ya seferler düzenleyen babasından sonra, Sultan Süleyman’ın hayallerini, büyük dedesi Fatih Sultan Mehmet’in, Avrupa’yı fethetme idealleri süslemeye başladı. O da dedesi gibi Roma İmparatorluğu ile boy ölçüşebilecek bir imparatorluk kurmak istiyordu.
Saltanatının ilk yıllarında selefi Fatih Sultan Mehmet’in başarısız olduğu alanları telafi etmeye çalıştı. Fatih 1456’da Belgrad önlerinde başarısızlığa uğramıştı. Kanuni’nin ilk hedefi Belgrad oldu. 1521 yılının Mayıs ayında düzenlediği seferin sonunda kenti fethederek, Macaristan’ın kapılarını araladı.
1480’de Fatih’e direnen Rodos’u 1522’de kuşattı ve Saint-Jean Şövalyeleri’ne boyun eğdirdi. Bu zaferler bir tür uyarı niteliğindeydi. Batı’nın ileri mevzileri artık Sultan Süleyman’ın eline geçmişti.
3. Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan
Genç Padişahın sınırlı yakın çevresi içinde en önde gelen kişi Hürrem Sultan’dı. Galiçyalı bir rahibin kızı olan Hürrem’in asıl adı Aleksandra Lissovska’ydı. Bir Tatar akınında esir düşmüş ve saraya satılmıştı. Hürrem Sultan, Batılı kaynaklarda, Rus anlamındaki Rousse sözcüklerinden türemiş Rossa ya da Roxelana olarak geçer.
Hürrem Sultan padişaha erkek çocuk veren ilk kadın olamadı ve ilk çocuğun annesi Mahidevran Sultan ile büyük bir mücadeleye girmesi gerekti. Ancak yine de Kanuni Sultan Süleyman’ın hayatı boyunca en sevdiği kadın olarak kaldı.
4. Sadrazam Pargalı İbrahim Paşa
Kanuni’nin yakın çevresindeki ikinci sima, Epir’de Venedik egemenliği altındaki Parga’da doğmuş olan bir Rum’du; Osmanlı sarayında İbrahim adıyla anılıyordu. Kanuni ile yaşıttı ve onun sırdaşıydı. 1523 yılının Haziran ayında, hasodabaşılık görevini sürdürürken doğrudan Sadrazamlık mevkiine atandı.
5. Beyoğlu Semti ve Andrea Gritti
Venedik Dükası Andrea Gritti’nin, Galatalı bir kadından doğmuş gayrimeşru oğlu Alvise Gritti de, padişaha yakın simalardan Pera’nın Yüksek yamaçlarından birinde oturuyor ve babasından ötürü “Bey Oğlu” olarak tanınıyordu. Bugünkü Beyoğlu Semti adını ondan almıştır. Gritti, İbrahim Paşa’nın yakın dostuydu ve padişah, paşayla birlikte ona uzun akşam ziyaretlerinde bulunurdu.
6. Valide Hafsa Sultan
Yakın çevresinin içinde, bu genç ve ateşli fatihleri (hiçbiri otuzunda bile değildi) sakinleştiren Hafsa Sultan da vardı. Hafsa Sultan, Kanuni’nin annesiydi ve bir yandan Harem’deki kavgaları yatıştırırken, bir yandan da Süleyman’a öğütler veriyordu.
Kanuni 1524’te kız kardeşi Hatice Sultan’ı, Pargalı İbrahim Paşa ile evlendirdi ve paşanın sarayının bulunduğu Sultanahmet Meydanı‘nda (Hipodrom) günlerce süren bir düğün yapıldı.
7. Mohaç Meydan Savaşı

1458’de Fatih Sultan Mehmet’in Sırbistan’ı fethedip Balkanların içlerine kat etmesinden sonra, Macaristan, Hristiyanlığın koruyucusu rolüne soyunmuştu. Ancak II. Lajos’un şövalyeleri, 1526 yılının Ağustos ayında Mohaç Ovası’nda, alaybozan tüfekleri ile donanmış Yeniçerilere karşı ancak iki saat direnebildiler.
Macaristan’ın doğusu Erdel adıyla Osmanlı İmparatorluğu’na bağımlı bir prenslik haline geldi ve batısı V.Karl’ın (Şarlken) kardeşi, Avusturya Arşidükü Ferdinand’a bağlandı.
8. Şarlken ve Sultan Süleyman
Bu gelişmelerden sonra Roma İmparatorluğu’nun mirasına sahip çıkma mücadelesi, iki imparatorluk, yani Osmanlı İmparatorluğu ile Kutsal Roma İmparatorluğu arasında iyiden iyiye kızıştı.
Kanuni Sultan Süleyman, bu mücadeleyi 1529’da Viyana kapılarına kadar taşıdı, ama kenti alamadı. 1532, 1541 ve 1543 yıllarında üç sefer daha düzenledi. V. Karl yani Şarlken ise, Akdeniz’e yönelerek Tunus’u işgal etti ve Cezayir’i kuşattı.
9. Kanuni Sultan Süleyman’ın Çocukları

Hürrem Sultan, Kanuni’ye önce bir erkek Mehmed (1521), ve sonra bir kız Mihrimah (1522) ve daha sonra 3 erkek çocuk daha verdi: Selim (1524), Bayezid (1525) ve Cihangir (1533).
Mısır ve Anadolu isyanlarını bastıran İbrahim Paşa, adeta Osmanlı devletinin kilit taşıydı. Hafsa Sultan 1533 yılında öldü; birkaç ay sonra, Şehzade Mustafa (Mahidevran’dan olma ilk oğlu) Manisa Sancakbeyliği’ne atandı ve annesi ile birlikte bu kente gitti.
Hürrem, artık sarayın tek sultanıydı. Kanuni’yi ikna ederek bütün saray kadınlarının barındığı Beyazıt’taki Eski Saray’dan, Topkapı Sarayı’na taşındı. Hürrem Sultan’ın giderek güç kazanması üzerine, İbrahim Paşa, Mahidevran Sultan ve Şehzade Mustafa’yı destekledi.
Sadrazam İbrahim Paşa, 1533’ün sonbaharında, İran seferinin öncü kuvvetlerinin başında yola çıktı; 1534’ün ilk aylarında Kanuni de onun ardından gitti. İki yıl süren bu seferde Tebriz ve Bağdat ele geçirildi. 1536’nın ocak ayında ordu seferden döner dönmez, Hürrem Sultan, İbrahim Paşa’yı padişaha karşı komplo düzenlemekle suçladı. Paşa, bir gece saraya davet edildi ve boğduruldu.
Sarayın tek hâkimi haline gelen Hürrem, oğullarından birini tahta çıkarmak istiyordu. En büyük oğlu 1543’te ölünce Kanuni, Şehzade Camii’ni onun adına Mimar Sinan’a yaptırdı.
Tahta çıkması düşünülen Şehzade Mehmed’in zamansız ölümü üzerine, Hürrem Sultan, zayıf karakterli bir insan olan ve sefahate düşkünlüğüyle tanınan oğlu Selim’i tahta hazırlamaya başladı.
Kızı Mihrimah Sultan’ı da, eski içoğlanı Rüstem Paşa ile evlendirdi. Kanuni artık yaşlanıyordu, Rüstem Paşa, 1544’te sadrazam olduktan sonra sarayı, Hürrem, Mihrimah ve Rüstem Paşa’dan meydana gelen üçlü çekip çevirmeye başladı. Bütün amaçları, Şehzade Mustafa’yı saf dışı bırakmaktı.
10. Şehzade Mustafa’nın İdamı
Rüstem Paşa, padişahı, oğlunun kendisine karşı fesat çevirdiğine inandırmak görevini üstlenmişti. Nihayet, 1553’ün yaz aylarında, İran’a düzenlenen üçüncü seferde, Mustafa, padişahın bulunduğu çadırında, padişahın maiyetindeki dilsizlere boğduruldu.
Bu cinayet yeniçerileri öylesine öfkelendirdi ki, Kanuni, Rüstem Paşa’yı sadrazamlık görevinden azletmek zorunda kaldı. Bir ay kadar sonra, Hürrem Sultan’ın en küçük oğlu olan ve orduyla birlikte Halep’e giden Cihangir, üvey kardeşinin üzüntüsüne dayanamayarak hastalandı ve öldü.
Hürrem Sultan, 1555 yılında Sadrazam Kara Ahmed Paşa’yı da idam ettirip, Rüstem Paşa’nın tekrar sadrazamlığa getirilmesini sağladı. Bunun akabinde ise kendisi vefat etti. Kanuni Sultan Süleyman, yapımı henüz tamamlanmamış olan Süleymaniye Camii’nin arkasında, Hürrem Sultan için muhteşem çiniler ile süslü bir türbe yaptırdı.
Şarlken’in tahtı bırakmasından ve 1555’te İran ile imzalanan barış antlaşmasından sonra, Kanuni bir daha sefere çıkmadı. Yaşlılık günleri, Hürrem’den doğmuş ve hayatta kalmış iki oğlu, Selim ile Bayezid atasındaki ölümcül kavgalara tanıklık ederek geçti.
1559’da Konya Ovası’ndaki çarpışmanın ardından Bayezid yenildi ve İran’a sığındı. Bu kadar uzak diyarlara kaçmak da onu ölümden kurtarmaya yetmedi. 1562’de Kazvin’de, İran Şahı ile yapılan bir anlaşmanın sonunda oğullarıyla birlikte boğduruldu. Artık Selim (Sarı) tahtın tek varisiydi.
11. Sultan Süleyman’ın Ölümü

Osmanlıların Akdeniz’deki yayılması, Malta önlerinde durduruldu. 1537’deki Korfu Antlaşması da başarısızlığa uğradı. Kanuni’nin uzun saltanatı boyunca yaşanan yenilgiler bundan ibaret kaldı. 1566’da padişah, Avusturya’ya yeni bir sefer düzenlemeye karar verdi.
Artık yaşlı ve hastaydı, ulaşmak istediği hedef de aslında çok önemli değildi; ancak belki de savaşta ölmek istemişti. Ata binecek durumda olmadığı için, Zigetvar’a kadar arabayla götürüldü. 5 Ağustos’ta kuşatma başladı ve Kanuni Sultan Süleyman, 7 Eylül’de kentin düşmesinden birkaç gün önce öldü.
Ordu Belgrad’a gelinceye ve Selim tahta geçinceye kadar ölümü gizli tutuldu. Mustafa’nın annesi Mahidevran Sultan ise, oğlunun ölümünden sonra Bursa’da zorunlu ikamete tabi tutuldu ve 1581 yılına kadar yaşadı.
12. Sultan Süleyman Kaç Yıl Yaşadı?
Kanuni Sultan Süleyman, 1494 ile 1566 yılları arasında yaşadı ve 72 yaşında iken öldü. Sultan Süleyman 26 yaşında iken, 1520 yılında Padişah olmuş ve 46 yıl Padişah olarak hüküm sürmüştür.
Sultan Süleyman Yazısı Kaynakları
Bu yazıda, Prof. Stefanos Yerasimos’un, Tarih Vakfı Yurt Yayınları’ndan 2000 yılında yayımlanan İstanbul İmparatorluklar Başkenti isimli eserinden bazı alıntılar vardır. (Sf. 258 ve 259). Bu kitap, şehrin bin yıllara dayanan köklü tarihini sevdirecek ve benimsetecek bir başyapıttır ve kesinlikle tavsiye edilir.
Yazıda kullandığım görselleri yapay zeka ile ürettim. ChatCPT’nin Dalle adlı görsel üretme programına mümkün olduğu kadar detaylı ve doğru bilgiler vererek, Kanuni Sultan Süleyman’ın hayat hikayesini renklendirmeye çalıştım.
Elbette yapay zeka bizim istediğimiz mükemmellikte çıktılar vermeyebiliyor. Bu sebeple görsellerde bazı tarihsel hatalar olabilir. Ancak yine de resimlerin okurların hayal gücünü besleyeceğine inandığım için yazıyı onlarla süslemekte bir sakınca görmedim.
Kanuni Sultan Süleyman’ın Kısaca Hayatı by Serhat Engül
Leave a Reply