Sümela Manastırı özünde Hz. İsa’nın annesi Meryem‘e adanmış bir ibadet yeridir. Sarp bir tepe üzerinde kurulmuş olan Manastır, erken dönem Hristiyan dünyasında bir inzivaya çekilme yeriydi.
Manastır, Trabzon‘un Maçka ilçesindeki Karadağ’ın eteklerinde bulunuyor. Altındere Vadisi’ne tepeden bakan yapı, deniz seviyesinden yaklaşık 1200 metre yükseklikte konumlanıyor.
Manastıra adını veren “Sou Mela” kelimeleri, aslında Karadağ‘ın eski adıdır. Manastırın orijinal adı da Karadağ Kutsal Meryem Manastırı‘dır. Uluslararası kaynaklarda ise Panagia (Hz. Meryem’e kutsallık atfeden bir sıfat) Soumela Monastery olarak geçer.
Hem Bizans, hem de Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde dini işlevini sürdürmüş olan Manastır, 1923‘teki nüfus mübadelesinden sonra terk edilmiş. 1930‘larda çıkan bir yangın sebebiyle manastırın önemli bir bölümü yanmış ve harabeye dönmüş. Yakın zamanda yapılan çalışmalar sonunda Sümela Manastırı‘nın restorasyonu tamamlandı ve ziyarete açıldı.
Sümela Manastırı, günümüzde Türkiye’nin en çok ziyaret edilen müzelerinden biri. Bu yazıda Sümela Manastırı’nın tarihi ve kuruluş efsanesi hakkında bilgi bulabilirsiniz. Ayrıca Sümela Manastırı’nın güncel giriş ücreti ve ziyaret saatleri de not edilmiştir.
Manasıtırın neden kurulduğunu açıklayabilmek için, Hristiyanlığın ilk yıllarından kısaca bahsetmekte fayda var. Şimdi dilerseniz Hristiyanlığın Roma topraklarında nasıl yayıldığına değinelim.
Erken Dönem Hristiyanlar

Hristiyanlığın, Roma İmparatorluğu’nun baskısı altında olduğu dönem 300 yıl sürdü. Hz. İsa’nın öldüğü yıl olarak kabul edilen M.S. 30 yılından, 313 yılına kadar Hristiyanlar büyük bir baskı altında yaşadılar. Nihayet 313 yılında İmparator Konstantin tarafından Milano Fermanı yayınlandı ve Hristiyan inancı serbest bırakıldı.
Hristiyanlığın ibadet esaslarının 325 yılındaki İznik Konsili‘nde belirlenmesinin ardından, Roma toprakları içinde hızla yayıldı. İmparator Konstantin Hristiyanlığı kabul ettiğinde, Roma İmparatorluğu’nda Hristiyan nüfusun, pagan olanlara oranı %10 iken, kısa sürede her şey değişiverdi.
Roma, Hristiyanlığı o kadar hızlı ve kararlı bir şekilde benimsedi ki, 390‘lı yıllara gelindiğinde Hristiyanlık devlet dini olmuştu. Daha önce Hristiyanlara karşı uygulanan baskılar ise bu kez paganlara karşı uygulanmaya başlanmıştı. Takip eden yıllarda paganizm Roma topraklarından adeta silinecekti.
4. ve 5. Yüzyıllar, kendine geniş bir yayılma alanı bulan Hristiyanlığın felsefi temellerinin atıldığı yıllar oldu. Tarihin en ünlü kilise önderleri de bu yıllar içinde ortaya çıktılar. Bunların önemli bir bölümü Anadolu coğrafyasında doğmuş, büyümüş ve piskoposluk makamına gelmiştir.
Roma’nın Doğu ve Batı olarak bölündüğü bu yıllardaki kilise önderlerinden en ünlüleri Kayserili Basileios, Nenizili Gregorios ve Antakyalı Ioannis Hrisostomos‘tur.
Erken dönem Hristiyanlar, Kapadokya gibi kırsal coğrafyalarda saklanarak ibadet etmişlerdir. Bu konuya Ihlara Vadisi’ni veya Derinkuyu ve Kaymaklı gibi yeraltı şehirlerini örnek gösterebiliriz.
Asırlar sonra inancını özgürce yaşamaya başlayan Hristiyanlar ise büyük bir coşkuya kapılmışlardı. Hz. İsa‘nın tavsiye ettiği gibi yalın bir hayat yaşamak ve kendilerini dünya nimetlerinden soyutlamak istiyorlardı. Bu sebeple inzivaya çekilme ve keşiş hayatı yaşama konusunda büyük bir patlama yaşandı.
İşte Sümela Manastırı da, böyle bir dönemde kuruldu. Balkanlardan, Kafkaslara uzanan Doğu Roma İmparatorluğu toprakları içinde kurulan yüzlerce manastırdan biriydi.
Sümela Manastırı Tarihi Hakkında Bilgi

Sümela Manastırı’nın tarihi 1650 yıl öncesine kadar uzanıyor. Orta Çağ’da kurulan birçok kilisenin ve manastırın kendine has kuruluş öyküleri vardır. Sümela’nın da efsaneler ile karışık bir öyküsü var. Şimdi dilerseniz Sümela Manastırı’nın nasıl kurulduğuna kısaca değinelim.
Hıristiyan inancına göre bu manastırın yeri, sonradan azizlik mertebesine yükselen iki keşiş tarafından belirlenmiş. Barnabas ve Sophronios isimli keşişler, bir gece Hz. Meryem‘i, kucağında bebek İsa‘yı taşır halde rüyalarında görmüşler. Meryem Ana’nın ardından yürüyüp bu tepeyi işaret ettiğine şahit olmuşlar.
Uyandıklarında rüyada kendilerine tarif edilen yere doğru yola çıkan keşişler, tam da Sümela Manastırı’nın olduğu yerde karşılaşmışlar. Aynı rüyayı gördüklerini fark etmiş ve bunun ilahi bir işaret olduğunu hükmetmişler. Kutsal olarak kabul edilen bu bölgede, 386 yılında Sümela Manastırı inşa edilmiş.
İlk inşası Roma İmparatoru I. Theodosius dönemine denk gelen manastır, çeşitli zamanlarda yeniden restore edilmiş. Örneğin 6. Yüzyıl’da İmparator Justinianus‘un ünlü generali Belisarius tarafından ihya edilmiş. Çeşitli Bizans imparatorları tarafından restore edilen manastır, en son şeklini Trabzon İmparatorluğu döneminde almış.
1. Manastır Neden Kutsal Kabul Edilir?
Hristiyanlıkta kiliselerin kutsal emanetleri çok önemlidir. Örneğin İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi’nde önemli ikonaların yanı sıra aziz ve azizelerin rölikleri bulunur. Bir kilisenin havariler veya azizler ile ilişkili bazı emanetleri varsa, bu kutsal objeler o kilisenin manevi değerini çok yükseltir.
Sümela Manastırı’nın kutsal kabul edilmesi de bir ikonadan kaynaklanır. Sümela’da bir zamanlar Ortodoks dünyasında çok önemli olan Panagia Soumela İkonası vardı. Rivayete göre bu ikona bizzat Hz. İsa‘nın havarisi ve İncil yazarı Aziz Luka tarafından yapılmış ve boyanmıştı. Bu ikonanın mucizelere vesile olduğuna inanılıyordu.
2. Panagia Soumela İkonası

Panagia Soumela İkonası, 1923’teki nüfus mübadelesi sırasında Türkiye’yi terk eden rahipler tarafından yakınlardaki bir kilisenin zeminine gömüldü. Azize Barbara Manastırı olan bu yerin avlusunda yaklaşık 8 yıl boyunca toprak altında kaldı. 1931 yılında Yunanistan başbakanı Venizelos, dönemin Türkiye başbakanı olan İsmet İnönü’den ikonanın iadesini rica etti.
Türkiye tarafından verilen özel izinle, mübadele sırasında ikonayı bizzat gömen rahiplerden biri olan Ambrosios, Trabzon’a geldi. 1931 yılında St. Barbara Kilisesi’nde yapılan kazıda ikona bulundu ve Yunanistan’a iade edildi. Hristiyan dünyası için çok kutsal olan ikona, önceleri Atina’daki Benaki Müzesi’nde muhafaza edildi.
İlerleyen zamanlarda ikonanın manevi önemi nedeniyle bir kilise içinde tutulması gerektiğine karar verildi. Bu amaçla Yunanistan’da “Yeni Sümela Manastırı” adında bir kilise inşa edildi ve ikona buraya yerleştirildi. Günümüzde Ortodoks Hristiyanlar için bu ikonanın bulunduğu kilise hac yolu üzerinde kabul edilir. (Kaynak: OrthodoxWiki)
Sümela Manastırı Giriş Ücreti 2025
Sümela Manastırı giriş ücreti 2025 yılında 20 Euro’dur. Ancak bu yabancı turistler için belirlenmiş olan fiyattır. Türk vatandaşları müzekart alarak manastırı ücretsiz gezebilirler. Bilet fiyatları en son 1 Nisan 2025 tarihinde güncellenmiştir.
Sümela Manastırı Ziyaret Saatleri 2025
Sümela Manastırı ziyaret saatleri sabah 08:00 ile akşam 20:00 saatleri arasındadır. Trabzon’daki Sümela Manastırı haftanın her günü ziyarete açıktır. Açılış ve kapanış saatleri en son 1 Nisan 2025 tarihinde güncellenmiştir.
Türkiye’deki müzelerin giriş saatlerinde etkinliklere ve tadilatlara bağlı olarak değişiklik olabilir. Müzeye gitmeden önce Trabzon Sümela Manastırı’nın resmi internet sitesini ziyaret edip, son durumu gözden geçirmenizi öneririm.
Son Söz
Sümela Manastırı, Türkiye’nin gizli mücevherlerinden biri. Maalesef yerli ve yabancı turistlerin çoğu İstanbul ve Akdeniz kıyılarını gezmeye öncelik verdiği için, Sümela Manastırı ve onun gibi önemli tarihi eserleri görmeyi erteliyor.
Bu sitede Sümela gibi birçok önemli tarihi eser ile ilgili yazılar bulabilirsiniz. Örneğin Adıyaman’daki Nemrut Dağı, Şanlıurfa’daki Göbeklitepe, Kars’taki Ani Harabeleri ve Kapadokya’daki Ihlara Vadisi ile ilgili yazıları da okumanızı öneririm.
Sümela Manastırı Hakkında Kısa Bilgi by Serhat Engül
Leave a Reply