Ani Harabeleri, Türkiye’nin doğusunda Ermenistan sınırında konumlanıyor. Geçmişte görkemli binalarla süslü olan Ani, ticaret yollarının kesiştiği yerde bulunan bir şehirdi. Günümüzde oldukça büyük bir alana yayılan bir ören yeri olan Ani, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti kendine çekiyor.
Son yıllarda Doğu Ekspresi ile yolculuk yapmanın popüler olmasıyla, Ani Harabeleri’ne de daha çok turist gitmeye başladı. Nemrut Dağı, Sümela Manastırı ve Göbeklitepe gibi Ani Harabeleri de son yıllarda Türkiye’nin yükselen yıldızları arasında yer alıyor.
Bu yazıda Ani Harabeleri’nin tarihi hakkında bilgi bulabilirsiniz. Ayrıca Ani Harabeleri’nin güncel giriş ücreti ve ziyaret saatleri de not edilmiştir.
Ani Harabeleri Hakkında Bilgi
Ani Harabeleri, Türkiye-Ermenistan sınırına yakın bir noktada, Kars kent merkezine 46 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Yapılan araştırmalar, kent civarındaki yaşamın binlerce yıl öncesine kadar uzandığını gösteriyor. Ancak bugünkü Ani Kenti içinde yer alan tarihi binaların çoğu Bagratuni Krallığı döneminde yapılmış.
İpek Yolu’nun Anadolu rotası üzerinde yer alan bu kentin, tarih boyunca önemli bir merkez olduğu biliniyor. Kentte Ermeni mimarisinin eşine az rastlanan örnekleriyle birlikte Gürcü, Selçuklu ve Bizans mimarisinin izlerini de görmek mümkün.
Ani Ören Yeri, 78 hektar büyüklüğündeki bir alanı kaplıyor. Arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmiş bu bölgede kervansaray, hamam, kilise, cami, saray, köprü gibi birçok tarihi yapı görülebiliyor.
Ani Antik Kenti Tarihi

Ani Antik Kenti tarihi 1500 yıl öncesine kadar uzanıyor. Ancak şehrin zirvede olduğu dönem, Bagratuni Krallığı’nın başkenti olduğu 961 ile 1045 yılları arasına tarihleniyor.
Bagratuni Krallığı, Ermenistan topraklarının Arap egemenliğinden kurtulmasıyla kuruldu. Tarihi bulgular, bu krallığın 880’li yıllardan 1045’e kadar hüküm sürdüğünü gösteriyor. Bagratuni Krallığı, Doğu Roma İmparatorluğu ile Abbasi Halifeliği arasındaki güç çekişmesinde önemli bir noktada yer alıyordu.
Krallık, 200 yıldan daha kısa bir süre hüküm sürmüş olsa da, özellikle Kral III. Aşot döneminde kültürel ve ekonomik anlamda büyük gelişme gösterdi. Ani Kenti’nin büyük ölçüde III. Aşot’un eseri olduğunu belirtmekte fayda var.
III. Aşot dönemi, tarihçiler tarafından “Ermenistan’ın Altın Çağı” olarak kabul ediliyor. Kral III. Aşot, devletin başkentini Kars’tan Ani’ye taşıdıktan sonra, burayı geliştirmeye başladı. Bu dönemde Ani’de inşa edilen kiliseler, okullar, hastaneler, konaklar ve saraylar günümüzde hâlâ görülebilmektedir.
Ani kenti, aynı zamanda önemli bir ticaret yolunun üzerindeydi, bu yüzden kentte birçok market, han ve atölye bulunmaktaydı. III.Aşot, hüküm sürdüğü dönemde Ashotashen olarak bilinen büyük duvarları yaptırdı. Bu kentte yaptırdığı eserler Aşot’a Ermenice merhametli anlamına gelen “Voghormat” unvanını kazandırdı.
Ani Harabeleri Gezilecek Yerler
Ani Harabeleri’nde gezilecek yerler arasında hem Ermeni, hem de Türk tarihini yansıtan yapılar var. Fotoğrafçılıkla ilgilenen biri olarak size tavsiyem buraya kışın gelmeniz. Çünkü Ani Antik Kenti’ndeki tuğla rengi yapıları karla kaplıyken görmek büyük bir keyif.
Ani Antik Kenti’ndeki yapılar bizlere Orta Çağ Ermeni mimarisi hakkında birçok ipucu veriyor. Ancak Ani Habaleri’ndeki yapıların çoğunluğu Bagratuni Krallığı’ndan kalmış olsa da, arada Selçuklu Devleti‘nin izlerini de görmek mümkün. Ani Harabeleri arasında göreceğiniz Selçuklu camileri ve kervansaray da mutlaka ilginizi çekecektir.
1. Ani Katedrali

Ani Katedrali, Ani Antik Kenti’nin en görkemli kilisesi olarak dikkat çekiyor. Kilise aslında Hz. İsa’nın annesi Meryem’e adanmıştır. 989 yılında Kral II. Smbat döneminde yapımına başlanan kilise, 1001 yılında tamamlanmış. Kiliseyi Trdat adında bir Ermeni mimar inşa etmiş.
Kilisenin bu kadar ün kazanmasının sebebi de mimarından ileri geliyor. Çünkü Trdat, Orta Çağ Ermeni dünyasında en saygı duyulan mimarı olagelmiş. Teknikleri ile zamanının ötesine geçmeyi başaran ünlü mimar, Ani’nin gotik görünümlü bu katedraline hayat vermiş.
2. Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi

Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi, 1215 yılında inşa edilmiş ve şu an Ani’deki en iyi korunmuş yapı. Tigran Honents isimli bir Ermeni tüccar tarafından yapılan bağışlarla inşa edilen kilise, oldukça etkileyici bir dekorasyona sahip.
Kilise, Ermeni toplumuna Hristiyanlığı getiren Aydınlatıcı Aziz Gregorios‘a (İng. Gregory the Illuminator, Erm. Surp Krikor Lusavoriç) adanmıştır. Aziz Gregorios aynı zamanda Ermeni Kilisesi’nin kurucusu olarak kabul edilir ve Türkiye’de kendisine adanmış birçok kilise vardır.
Kilisenin içinde paha biçilemez Orta Çağ freskoları vardır. Ermeni kiliselerinde fresko çok sık görülen bir şey olmadığından, buradaki çizimler kendine hastır. Çizimlerde Hz. İsa‘nın ve Aziz Gregorios‘un hayatı betimlenmiştir.
3. Surp Hripsime Manastırı

Surp Hripsime Manastırı, Türkiye Ermenistan sınırını ayıran Arpaçay Nehri’nin batı yakasında konumlanıyor. Bakireler Manastırı (Genç Kızlar Kilisesi) olarak da bilinen yapı, Ani Kenti’ne ulaşan kervan yolunun başlangıç noktasında inşa edilmiş.
Üst satırlarda bahsettiğimiz tüccar Tigran Honents tarafından 13. Yüzyıl‘da yaptırılmış. Yüksek duvarlarla çevrili manastır, Azize Hripsime’nin rahibelerine adanmış. Manastır, Ani’de günümüze kadar ana hatlarıyla ulaşan nadir tarihi eserlerden biri.
4. Menuçehr Camii

Menuçehr Camii, birçok tarihi kaynakta Anadolu’da inşa edilen ilk Türk camisi olarak gösteriliyor. Ani’yi 1064’te fetheden Sultan Alparslan, kentin yönetimini 1072’de Müslüman Şeddadi Hanedanlığı‘na devretmiş. Cami de hanedanlığın beyi Ebul Menuçehr adına inşa edilmiş.
Caminin günümüze kadar aslı bozulmadan kalan tek kısmı, 99 basamaklı minaresidir. Geri kalan kısımları kısmen tadilattan geçmiş. Ancak kuzey duvarında Küfi alfabesi motifleri ile işlenmiş olan “Bismillah” yazısı oldukça güzel bir sanat eseridir.
Küfi, sanat eserlerinde kullanılması zor olan Arap harflerinin geometrik şekillerde çinilere, halılara ve hat eserlerine işlenmiş halidir.
5. Ani Şehir Surları

Ani Şehir Surları, kenti tam olarak çevreliyor ve her türlü düşman saldırısından koruyordu. Şehrin en kuvvetli savunma duvarı ise kuzey kısmında bulunmaktaydı. Çünkü bu cephe, Ani‘nin nehirler ve vadiler tarafından doğal olarak korunmayan tek yüzüydü.
Kaynakların çoğu, bu duvarları 977 ile 989 yılları arasında hükümdarlık yapmış olan Kral Smbat‘ın inşa ettiğini aktarmaktadır.
Surlar, çok dikkatlice kesilmiş ve birbirine geçirilmiş bej bazalt ile kaplanmış beton çekirdekten yapılmış. Kırmızı ve siyah taş, yer yer surları desenlenmiş. Haçlar, hanedan arması ve tılsımlı hayvan ya da sembollerle süslemiş.
6. Selçuklu Kervansarayı

Selçuklu Kervansarayı, 12. yüzyılda inşa edilmiş bir yapı ve Ani Antik Kenti’ndeki ana cadde üzerinde yer alıyor. Kervansarayın kapısındaki süslemeler, Selçuklu mimari üslubunun klasik özelliklerini yansıtıyor.
Ani kenti, Çin‘den gelen ve Avrupa‘ya dek uzanan en önemli ticaret yolu olan İpek Yolu üzerinde konumlanıyordu. Bu ticaret yolları üzerinde tüccarların istirahat edeceği kervansaraylar inşa edilirdi. Günümüzde Anadolu’da Selçuklu Devleti’nden kalan birçok kervansaray bulunmaktadır.
Ani Harabeleri Giriş Ücreti 2025
Ani Harabeleri giriş ücreti 2025 yılında 8 Euro’dur. Ancak bu yabancı turistler için belirlenmiş olan fiyattır. Türk vatandaşları müzekart alarak ören yerini ücretsiz gezebilirler. Bilet fiyatları en son 1 Nisan 2025 tarihinde güncellenmiştir.
Ani Harabeleri Ziyaret Saatleri 2025
Ani Harabeleri ziyaret saatleri sabah 08:00 ile akşam 19:00 saatleri arasındadır. Bilet satışları 18:30’dan itibaren sonlanmaktadır. Ani Ören Yeri, haftanın her günü ziyarete açıktır. Açılış ve kapanış saatleri ile ilgili bilgiler en son 1 Nisan 2025 tarihinde güncellenmiştir.
Ani Ören Yeri’nin ziyaret saatlerinde çeşitli etkinlikler veya tadilatlar sebebiyle değişiklik olabilir. Bu yüzden, gitmeden önce son durumu görmek için müzenin resmi internet sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Önerilen Diğer Yazılar
Türkiye’deki en çok ziyaret edilen müzelerin çoğu İstanbul, Efes ve Kapadokya’da bulunuyor. Ancak son yıllarda sosyal medyanın etkisiyle Nemrut Dağı, Göbeklitepe, Ihlara Vadisi ve Sümela Manastırı da oldukça popüler hale geldi.
Bu internet sitesinde başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin önemli müzelerini tanıtıyorum. Bunlar arasında bulunan Denizli’deki Pamukkale Hierapolis, Kapadokya’daki Göreme Açık Hava Müzesi, Hatay’daki St Pierre Kilisesi ve Çanakkale’deki Truva Antik Kenti yazıları da ilginizi çekebilir.
Ani Harabeleri Hakkında Bilgi by Serhat Engül
Leave a Reply